TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borçların ve Borç İlişkilerinin Sona Ermesi, Zamanaşımı > - Zamanaşımı > - A. Süreler > Madde 147 - II. Beş yıllık zamanaşımı
Kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olmasının, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmeyeceği, zamanaşımının, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesileceği- Zamanaşımı def'inin cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla ileri sürülmesinin de mümkün olduğu- Davalı cevap dilekçesi ile zamanaşımı def’i ileri sürmüş olduğu gibi, ıslah dilekçesinde karşı da süresi içerisinde zamanaşımı def’i ileri sürmüş olup davalının, davacı tarafın ıslah talebine karşı yaptığı zamanaşımı def'ii değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğu- Davalı Üniversite aleyhine harca hükmedilmiş olmasının hatalı olduğu-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği, arsa sahibinin kendisine özgülenen bağımsız bölümleri satması, kiraya vermiş olması vs. hallerinde kira tazminatı isteyemeyeceği- Fiili teslim tarihinin belirlenmesi, fiili teslim tarihinden önce satılmayan arsa sahibine ait bağımsız bölümler için kira tazminatına hükmedilmesi, fiili teslim tarihinden sonra kira tazminatı talep edilemeyeceği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken iskan iznin alındığı tarihine kadar kira tazminatına karar verilmesinin hatalı olduğu- Kira tazminatının, talep edilebileceği tarihten itibaren TBK. mad. 147 uyarınca 5 yıl geçmekle zaman aşımına uğrayacağı; fiili teslim tarihinin tespiti sonrası, kira tazminatının talep edilebilir olduğu tarihten itibaren zaman aşımı itirazı hususunun değerlendirilmemesinin hatalı olduğu- Açılan bu dava ile taraflar arasındaki sözleşmenin tasfiyesi gerekeceğinden, zemin katta bulunan ve ortak alan olarak tapuya tescil edildiği anlaşılan 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlere ilişkin arsa sahibinin iddiasına yönelik olarak araştırma yapılıp talep edilebilecek durumda olması halinde birlikte ifa kuralı gereği verilecek kararda bu hususun da gözönünde bulundurularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Tazminat konusu yapılan kalemler tek tek değerlendirilip, bunların ayıplı iş mi, yoksa eksik iş mi, ayıplı işlerin ise gizli ayıp mı yoksa açık ayıp mı olduğu belirlenmesi, daha sonra yapılacak araştırma ile inşaatın davacıya teslim tarihi itibariyle açık ayıplarla ilgili teslimden sonra yükleniciye BK'nın 359. (TBK'nın m. 474.) maddesinde öngörüldüğü şekilde süresinde ihbarda bulunulup bulunulmadığı, gizli ayıplarla ilgili olarak da ayıbın ortaya ne zaman çıktığı, çıkmasından sonra yüklenicinin BK'nın 362. (TBK'nın m. 477) maddesine uygun olarak haberdar edilip edilmediği hususları üzerinde durularak, eksik ve süresinde ihbar edilen ayıplı işlerin giderim bedelinin teslim tarihi itibariyle piyasa rayiçlerine göre hesaplattırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- Arsa sahibinin mirasçılarına aleyhine gerekçesi de belirtilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Haksız azilden kaynaklı vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkin davada, davalı ile vekili avukat davacı arasındaki vekalet ilişkisi azilname ile son bulmuş; davacı avukat tarafından davalı müvekkiline ihtarname keşide edilerek fazlaya ilişkin haklar saklı tutulup miktar belirtilerek vekalet ücreti ve KDV alacağının ödenmesi talep edilmiş ve bunun üzerine davalı aleyhine fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak icra takibine geçilmiş olduğundan, davacının talep ettiği vekalet ücreti alacağının belirsiz alacak davasına konu edilemeyecek nitelikte olduğu- İhtarname ile alacağın tamamı muaccel hale geldiğinden, dava tarihi itibariyle talep konusu yapılmayan alacak için 5 yıllık sürenin geçmesi ile zamanaşımının söz konusu olacağı-