Uyuşmazlık, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklandığından, (BK’nın 126/4) TBK’nın 147. maddesinde öngörülen zamanaşımının, yine, TBK’nın 149. maddesi de nazara alınarak; başlayıp başlamadığı, başlamış ise sona erip ermediği hususları üzerinde durulmadan, talebin vasıflandırılmasında hataya düşülerek, yazılı şekilde irade fesadına dayalı hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Fesih tarihinden itibaren BK'nın 126 ve 128. maddelerinde öngörülen beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu-
Kira alacağının belirli zamanlarda ödenmesi şart olan alacaklardan olduğu, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 126/1. maddesi uyarınca bu tür alacaklarda zamanaşımının 5 yıl olduğu-
Kural olarak eser sözleşmelerinden kaynaklanan davaların, ayrık durumlar hariç BK’nın 126/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresine tâbi oldukları, buna göre, yüklenici kasıt veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmişse gizli ayıba dayalı açılacak davalarda on yıllık, diğer hallerde ise beş yıllık zamanaşımı sürelerinin uygulanacağı, kural olarak 818 sayılı BK'nın 355. vd. maddelerinde yer alan eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, inşaatın kararlaştırılan tarihte tesliminin gerçekleştirilememesi durumunda yüklenicinin borçlu temerrüdüne düşeceği, 818 Sayılı BK'nun 128. maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin, kural olarak alacağın muaccel ( ödenebilir ) olduğu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı-
Davacının 3. kişilere satılan bağımsız bölümler dışında yapılan imalatların yapıldığı tarihteki mahalli rayiç bedelinden bir kısmının dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili talepli davanın 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu-
Vekaletsiz iş görme halinde, 818 sayılı BK, özel bir zamanaşımı süresi öngörmediğinden, BK'nın 125. maddesindeki 10 yıllık genel zamanaşımı süresi uygulanması, aynı Kanun'un 126/4. maddesinde üye ile kooperatif arasındaki parasal yükümlülükler ile ilgili istemlerle ilgili muacceliyet tarihinden itibaren başlayan 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanmaması gerekeceği- İcra takibinde işleyecek faiz oranı aylık %5 oranı üzerinden talep edildiği halde mahkemece, işleyecek faize uygulanacak faiz oranını açıkça belirtmeden HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olarak infazda tereddüt uyandıracak şekilde “temerrüt faizi” uygulanmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece, davacının davalıya gönderdiği ihtarname ile davalıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürdüğü dikkate alınarak 818 sayılı BK’nın 77. (6098 sayılı TBK’nın 93. ) maddesi gereğince hüküm altına alınmış olan miktara ihtarla verilen süre sonundan itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiği-
Dava, kooperatif aidat alacağı nedeniyle faiz istemine ilişkin olup, 2003 tarihli kooperatif genel kurul kararı uyarınca davalıların istifalarının kabul edildiği ve kooperatif ortaklıklarının sona erdiği, iş bu davanın ise 2010 yılında açıldığı, asıl alacakla ilgili zamanaşımı süresinin dolduğu, asıl alacak hakkında müruru zaman vaki olur hükmü nazara alınarak davanın reddi gerektiği-
Taraflar arasındaki birleştirilen alacak davası-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiği tarihe kadar davacı yüklenicinin yaptığı imalat bedelinin tahsili istemine ilişkin davanın 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu- Tapuda pay devrini içeren eser sözleşmelerinin taraflardan birinin tek taraflı irade beyanı ile sona ermeyeceği, bunun için ya tarafların fesihte iradelerinin birleşmesi, ya da BK mad. 369 uyarınca iş sahibince feshedilmesi veya mahkemenin vereceği kararla akdin sona erdirilmesi gerektiği- Fesih hususu yanlar arasında görülen dava ile kesinleştiğinden, zamanaşımı süresinin de bu tarihte başlayacağı-