Alacaklının, İİK’nun 78 vd. maddeleri gereğince hak, alacak ve malları üzerine doğrudan haciz konulmasını isteyebileceği gibi, İİK’nun 89. maddesi gereğince; borçlunun 3. kişide bulunan hak ve alacaklarının haczi için bu madde koşullarında 3. kişiye haciz ihbarnamesi gönderilmesini talep edebileceği- Bu durumda İİK’nun 89. maddesinden farklı olarak, İİK’nun 78. maddesine göre talep edilen haciz nedeniyle muhatabın (3. kişinin) doğrudan doğruya herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, başka bir deyişle 3. kişinin haciz yazısına cevap vermemesi halinde, nezdinde haczin kesinleşmiş sayılmayacağı-
Takipten ve hacizden önce kesinleşen mahkeme ilamı ile mülkiyet hakkı sona ermiş olan önceki malikin (borçlunun) borcundan dolayı konulan haczin kaldırılması gerekeceği (Açtığı şuf’a davası sonucunda malik duruma gelmiş olan şikayetçinin “haczin kaldırılması” isteminin kabulü doğrultusunda karar verilmesi gerekeceği)-
İcra müdürlüğünün, İİK’nun 78, 79 ve 85. maddeleri gereğince haciz uygulanması konusunda “takdir yetkileri”nin bulunmadığı-
Sermaye şirketinin vergi borcundan dolayı kanuni temsilcisinin mal varlığının haczedilmesi için öncelikle şirket mal varlığının etraflıca araştırılmasının gerektiği, ödeme emri tebliğ edilmeden doğrudan haciz yazısı yazılamayacağı-
İcra müdürlüğünün, İİK’nun 78, 79 ve 85. maddeleri gereğince haciz uygulanması konusunda “takdir yetkileri”nin bulunmadığı- NOT: 6352 s. K. ile yapılan değişiklik nedeniyle, bu içtihat bugün geçerliliğini yitirmiştir.
İhtiyati haciz için üçüncü kişiye yazı yazıldığında paylaşım konusu paranın henüz mevcut olmadığı ve olmayan bir para üzerine taşınır mallara ilişkin 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu'nun 88.maddesi çerçevesinde haciz konulamayacağı-
Hacizin, “belirli bir para alacağının tahsilini sağlamak için, borçluya ait mal ve haklara icra müdürünün beyanı ile hukuken el konulması” olduğu-
“Haczin kaldırılması” na dair icra mahkemesince verilmiş olan kararın infazı için kesinleşmesinin zorunlu olmadığı-
Haciz işlemi için gittiği işyerinde haciz işlemini uyguladığı sırada hakarete uğrayan avukat lehine –MK. nun 4.maddesi çerçevesinde- manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-