Davaya dayanak yapılan kira sözleşmesi süresi iki yıl olup, kira süresi ....08.2012 tarihinde sona erdiği- Kiralayan tarafından sözleşme süresinin sona erdiği ve sözleşmenin yenilenmeyeceği davalıya 02.07.2012 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile bildirilerek bir aylık yasal sürede 06.09.2012 tarihinde dava açıldığından mahkemece süre bitimi nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken red kararı verilmesinin doğru olmadığı ” gerekçesi ile verdiği bozma kararına karşı mahkemece “kiralananın gayrimusakkaf, arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğinde davacının zaten 350/...-son maddesine dayanarak tahliye talep edemeyeceğini, davacının açık bir şekilde mülga 6570 s.y.lı yasanın .../ç maddesine tekabül eden yeni T.B.K.'nun 350/...-son maddesine dayandığı için kiralananın arsa nitelikli olduğu kabul edildiğinde dahi taleple bağlılık ilkesi gereğince talebin reddine karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile direnildiği- Dava konusu taşınmaz .../08/2010 tarihinde ... yıl süre ile spor kompleksi veya oto yıkama ve kafeterya olarak kullanılmak üzere davalıya kiralandığı, davacı tarla vasfındaki taşınmazı ....08.2010 tarihinde satın aldığı- Davacı 27/06/2012 düzenleme , 02/07/2012 keşide tarihli ihtarnamesinde ve davada yeniden inşa nedeniyle taşınmazın tahliyesini talep etmiş olup taşınmaz gayrimusakkaf, boş arsa vasfında olmakla Borçlar Kanununun adi kiraya ilişkin hükümlerine tabi olduğundan T.B.K.'nun 350/...-son maddesine dayanılarak yeniden inşa nedeniyle tahliyesine karar verilemeyecek ise de davacının sürenin sona ermesi nedeniyle tahliyeye ilişkin talebinin bulunmadığı bu defaki incelemeden anlaşılmakla, yerinde bulunmayan davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi gerektiği-
İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerektiği- Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyacın tahliye nedeni yapılamayacağı- Henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyacın tahliye sebebi olarak kabul edilemeyeceği- Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığının yanında, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerektiği- Davacının şirketin tek sahibi olduğu ve bu şirketin 1997 yılında tescil edilmiş olduğu ve faaliyet alanının tekstil alanı olduğu, davacının işyeri ihtiyacının samimi ve zorunlu olduğu anlaşıldığından, kiracının tahliyesine karar verilmesi gerektiği-
Faal bir işi bulunan ve o işi bırakmayan kişinin başka bir iş yerine zorunlu ihtiyacı olduğu kabul edilemeyip, bir şirketin hissedarı ve münferit imzası ile şirketi temsile yetkili müdürü olup işi bırakmadığı da anlaşılan davacının ihtiyacının zorunlu ve samimi olduğu kabul edilemeyeceğinden iş yeri ihtiyacı sebebiyle kiralananın tahliyesi isteminin reddi gerektiği-
İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliye için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerektiğinden davacı, bir şirkette ortak ve aynı zamanda şirketi münferiden temsile yetkili olarak çalıştığından, ihtiyaçlının sabit bir işinin bulunduğunun ve bu işin başka iş yapmasına imkan vermediğinin kabulü gerekip, faal bir işi bulunan ve o işi bırakmayan kişinin başka bir iş yerine zorunlu ihtiyacı olmadığından zorunlu, gerçek ve samimi ihtiyaca dayanmayan davacının tahliye isteğinin reddi gerektiği-
Davacı kiraya veren tarafından yapılmak istenen iş ile davalı kiracı tarafından dava konusu mecurda halihazırda yapılan işin aynı mahiyette olup davalının elektronik eşya ticareti yaptığı iş yerinde telefon tamirciliği işi yapmak mümkün olduğundan ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kabulü ile davalının tahliyesine karar vermek gerektiği-
Şirket ihtiyacı nedeniyle gerçek kişi ihtiyaç nedeniyle tahliye isteminde bulunamayacağından davacı gerçek kişinin, kurucu ortağı olduğu şirkeetinin ihtiyacına dayanarak tahliye isteğinin reddi gerektiği-
Yeni malikin esaslı tamir ve tadilat nedeniyle kira akdinin feshi ve kiralananın tahliyesi istemi-
İşyeri ihtiyacına dayalı olarak açılan tahliye davalarında ihtiyaçlının kirada olması halinde ihtiyacın varlığının kabulü için ihtiyaçlının ya tahliye tehdidi altında bulunması veya kiralananın yapılacak iş için daha üstün nitelikte olması, en azından halen iş yapılan yerle eşdeğer nitelikte bulunmasının gerektiği- Eşdeğerlik durumu varsa mülkiyet hakkına üstünlük tanınması gerektiği, bu iki halden birisinin varlığının ihtiyacın kabulü için yeterli olduğu, her iki halin birlikte olmasının gerekmediği, tahliye tehdidinin varlığı davacı tarafından ileri sürülmemiş ise mahkemece kendiliğinden nazara alınamayacağı, oysa kiralananın halen iş yapılan yerden üstün olduğu ileri sürülmemiş olsa bile ihtiyaç iddiasının içinde bu husus da mevcut olduğundan mahkemece uzman bilirkişi aracılığıyla keşif yapılarak kıyaslama suretiyle bu hususun belirlenmesi gerektiği- İktisaba dayalı olarak işyeri ihtiyacına dayalı olarak dava açan yeni malik, iktisap edilen yeri; olduğu gibi ihtiyacında kullanma isteği halinde tahliye hakkına sahip olup, kiralanan hali hazır durumu ile ihtiyaca tahsis edilemeyeceğinden iktisap ve işyeri ihtiyacı sebebiyle kiralananın tahliyesine karar verilemeyeceği-
Reşit olan kimse bekar da olsa ailesiyle birlikte oturmaya zorlanamayacağından ve reşit olan ihtiyaçlının bekar dahi olsa ayrı oturma isteği olağan olduğundan, ihtiyaç iddiasının kanıtlandığının kabulü ile tahliyeye karar verilmesi gerektiği- Kira artırma talebinde bulunulmasının kiralayanın ve mal sahibinin yasal hakkı olduğundan bu durumun onun aleyhine yorumlanamayacağı-
Kanun hükmüyle yeni malike imar inşaat ve esaslı onarım sebebiyle tahliye davası açma hakkı tanınmadığından davacı, kiralananda röleve, resterasyon ve esaslı onarım yapacağını bildirdiğinden ihtiyaç iddiasına dayalı davanın dinlenemeyeceği-
