Davacı kadının evlilik birliğinde edinilen mallarla ilgili davalı kocadan ayın isteme hakkı bulunmayıp değer artış payı veya katılma alacağı istemesinin mümkün olduğu-
Karşılıklı Boşanm-Mal Tasfiyesi
Mal rejiminin tasfiyesine yönelik davalar nispi harca tabi olduğu gibi, bu davaların esasının incelenebilmesinin eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi (TMK.md.225) koşuluna bağlı olduğu-
Davacının tapu iptal tescil olmazsa katılma alacağına ilişkin isteğinin nispi harca tabi olduğu-
Davacı-karşı davalı kocanın değer artış payı alacağına ilişkin davasının eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi (TMK.md.225/2) durumunda incelenebileceği; mahkemece, bu davanın tefrik edilerek boşanma davasının sonucu beklenerek hüküm kurulmasının gerekeceği-
Taraflar arasındaki mal rejiminin 27.2.2006 tarihinde sona erdiği, aracın 26.3.2004 tarihinde davalı adına alınan 16000 TL. oto kredisi ile alındığı, boşanma davası tarihinden sonra ise 8481 TL. ödenerek borcun 10.1.2007 tarihinde kapatıldığı ihtilafsız olup; mal rejiminin sona ermesinden sonra kalan borcun davalı tarafından (kişisel kazancı ile) ödenmesi nedeniyle denkleştirme yapılmasının zorunlu olduğu-
Katkı payı alacağı nedeniyle görülen davada çalışan her iki tarafın çalışma ve gelir durumları irdelenmeden salt tanık anlatımları ve diğer bazı bilgiler esas alınarak karar verilemeyeceği, bir inşaat mühendisi, bir muhasebeci veya mali müşavir ile uzman bir hukukçu bilirkişiden rapor alınarak uyuşmazlığın çözülmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmaz üyesi olduğu kooperatif tarafından davalı kocaya tahsis edildiği, taşınmaza 120.000.000 TL ödendiği, bu bedelin 30.000.000 TL.’sinin davalı koca tarafından, kalan 90.000.000 TL’nin davacı vekili tarafından davacı eşin de katkısıyla birlikte karşılandığı kabul ve iddia edilmiş olup; davacının taşınmaza katkısı olabilecek miktarın , taşınmazın 90/120 (3/4) oranındaki değeri içerisinde hesaplanması gerekeceği-
Katkı payı alacağına ilişkin davada, davacı tarafa davanın dayanağını oluşturan yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilmesinin sağlanması için gerekli süre ve imkanın tanınması, açılacak davanın sonucunun beklenmesi, eldeki davanın bekletici mesele yapılması ve tenfiz kararının verilmesiyle işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekeceği-