Asıl ve karşı elatmanın önlenmesi davası bozma ilamına uyularak-
Karar kesinleşinceye kadar her aşamada feragatin mümkün olduğu-
Çocukların velayeti düzenlenirken, uzman veya uzmanlar vasıtasıyla inceleme yapılması; anne ve babanın gerektiğinde mahkemece bizzat dinlenerek ekonomik ve sosyal durumları ile çocuklara bakım olanakları konusunda kendilerinden bilgi alınması, ortak çocukların velayet konusunda bizzat görüşlerine başvurulması gerekeceği-
Davadan feragatin davacının talep sonucundan kısmen ya da tamamen vazgeçmesi şeklinde tanımlanabileceği; HMK. mad. 310. ve 311'e göre hükmün kesinleşmesine kadar davadan feragat etmenin mümkün olduğu; davadan feragatin kesin bir hükmün sonuçlarını doğuracağı; HGK'nın 20.09.1995 tarih ve 1995/12-661 Esas ve 1995/763 Karar sayılı kararında da benimsendiği üzere, davadan feragat edilen bu durumda öncelikle davadan feragat hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği-
İrade bozukluğu hallerinde, feragat ve kabulün iptalinin istenebileceği- İrade fesadı hali ileri sürülmediğinden, mahkemece istemin reddi gerektiği-
HMK. mad.310'a göre davadan feragatın, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği; HMK. mad. 311'e göre ise feragatın kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu; karar kesinleşinceye kadar davadan feragatin mümkün olduğuna, mahkemece, bir karar verilip, davadan el çekildikten sonra temyiz aşamasında davacı vekili tarafından davadan feragat edildiğine ve bu aşamada feragat hakkında karar verme yetkisinin yerel mahkemeye ait bulunduğuna göre, davacı vekilinin davadan feragat beyanı hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği-
Çeklerden birindeki alacaktan feragat edildiği gözetilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu-
Mahkemenin feragat hakkında hüküm verebilmesi için kararın bozulması gerektiği-
Mahkemece bir karar verilip, davadan el çekildikten sonra temyiz aşamasında taraflar davadan feragat ettiğinde, davadan feragat hakkında karar verme yetkisinin Yerel Mahkemeye ait olduğu-