Yargılamanın yenilenmesi hâlinde önceki yargılamada görev yapan hâkim aynı işte görev alamayacağı-Yargılamanın yenilenmesi isteminin, hükmü veren mahkemeye sunulacağı ve istemin kabule değer olup olmadığına bu mahkemenin karar vereceği- Somut olayda mahkûmiyet hükmünü veren hakimin yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin kararı da verdiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinin bozma nedeni olduğu-
İtiraz yerinde görülürse mercinin, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar vermesi gerektiği (CMK. mad. 271/2)-
Ödeme taahhüdünde, taahhüt tarihinden son taksit tarihine kadar işleyecek faiz miktarı gösterilmediği gibi alacaklı vekilinin feragat beyanının da bulunmadığının anlaşılması karşısında, borçlu sanığın üzerine atılı borçlunun ödeme şartını ihlal suçunun unsurlarının oluşmayacağı- Sanığa duruşma gününü bildiren davetiyenin mernis adresine yapıldığı, ancak muhatabın (ya da muhatap namına tebligatı alabilecek olanların) adresinde bulunmama nedeni araştırılmadan, yine o adresten sürekli mi yoksa geçici olarak mı ayrıldığı tespit edilmeden, geçici olarak bulunmaması halinde keyfiyetin komşuya haber verilmesi şartı yerine getirilmeksizin Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin geçersiz olduğu-
Asliye Ceza Mahkemesinin kesin nitelikteki kararına müteakip, aynı Mahkemenin farklı tarihteki kararının hukuken yok hükmünde olduğu ancak itiraz incelemesinde itirazın esası hakkında herhangi bir karar verilmeyerek, sadece Mahkeme kararının kaldırılmasının bozma nedeni olacağı-
Borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan dolayı sanığın savunmasının alınması amacıyla çıkartılan tebligat mazbatasından, sanığın halen belirtilen adreste oturup oturmadığının anlaşılmaması veya tebligatın haber verildiği belirtilen komşu isminin de yazılı olmaması halinde yapılan tebligat işleminin usulsüz olduğu ve bu tebligata dayalı olarak sanığın savunması alınmadan yokluğunda karar verilemeyeceği -
Ödeme taahhüdünde, taahhüt tarihinden son taksit tarihine kadar işleyecek faiz miktarının 0 Türk Lirası faiz ve gider vergisi olarak gösterilerek belirsizlik oluşturulduğu gibi alacaklı vekilinin feragat beyanının da bulunmadığı, keza takibin kesinleştiği tarihden taahhüt tarihine kadar işleyen faiz miktarının da gösterilmediği, bu nedenle borçlu sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı ve sanık hakkında ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına; bu eylemle ilgili olarak tazyik hapsi infaz edilmekte ise salıverilmesine karar verilmesi gerektiği-
Taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği- Somut olayda taahhütnamede faiz belirtilmiş ise de, bu faizin hangi dönemleri kapsadığı, icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş ve taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklık olmadığı gibi alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı ve bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğu ve taahhüdün geçerli olmadığı anlaşıldığında taahahüdü ihlal suçunun unsurlarının oluşmadığı-Nafaka alacaklarına ilişkin takipler hariç olmak üzere alacak miktarı Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından her yıl belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının altında kalan takiplerde bu Kanunda öngörülen disiplin ve tazyik hapsinin uygulanmayacağı- Taahahüdü ihlal suçunun oluşumu için, takip tarihindeki asıl alacak miktarının brüt asgari ücretin üstünde olması gerektiği ancak somut olayda takibe konu olan asıl alacak miktarının 2018 yılı ikinci yarısı için belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının altında kaldığı anlaşılması halinde sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği-
Taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği- Taahhütnamede ise işlemiş faiz ve taahhüt tarihiden son taksit tarihine kadar işleyecek faizin 0,00 Türk lirası olarak belirtildiği, ancak anılan taahhüt incelendiğinde borçlunun taahhüdüne esas 49 taksitin mevcut olduğu, bu halde taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar olan sürede işleyecek faizin 0,00 Türk lirası olarak belirlenmesinin mümkün olmadığı, kaldı ki 423,31 Türk lirası olarak belirlenen işlemiş faizin hangi dönemleri kapsadığı, icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş ve taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklık olmadığı gibi alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı ve bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı bu nedenle de tahahüdü ihlal suçun unsurlarının oluşmadığı-
Taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği- Somut olayda taahhütnamede faiz olarak taahhüt tarihine kadar işlemiş faiz belirtilmiş ise de, taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faize yer verilmediği bu nedenle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmaması sebebiyle sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı-