İcra mahkemesince, borçlunun yetki itirazı yerinde görülmeyerek «itirazın kaldırılmasına» karar verilmesi halinde ayrıca borçlu aleyhine % 40 tazminata hükmedilemeyeceği-
“Tedbir ve haciz talimatının usulsüz olduğu” hususunda asıl icra dairesinin bağlı olduğu icra hakimliğine başvurulabileceği-
«İtirazın iptali davası»nın, icra takibinin uzantısı olduğu, iki dosyanın bir birlik oluşturduğu, davalının (borçlunun) icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olması halinde, bu «hadise»nin çözümlenmeden davaya devam edilemeyeceği, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkemenin öncelikle -icra mahkemesinin yerine geçerek- icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi ve borçlunun bu itirazını yerinde bulması halinde, işin esasına girmeden «icra dairesinin yetkisiz olduğuna» aksi halde ise, işin esasına girip, toplanacak delillerle oluşacak sonuca göre karar vermesi gerekeceği-
Sözleşmeden doğan alacağı için; borçlunun -takip sırasında- orada bulunma koşulu aranmaksızın, “sözleşmenin yapıldığı yer icra dairesinde” (İİK. 50/I, c. 2) veya “sözleşmenin yerine getirileceği yer icra dairesinde” (HUMK. 10) icra takibi yapılabileceği– Not: 6100 s. yeni HMK.'nun 10. maddesinde, eski metinden farklı olarak "sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinin yetkisine" yer verilmemiştir. "Takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi"ni yetkili kılan İİK. mad. 50'de ise halen yürürlüktedir.
İcra mahkemesi tarafından, yetki itirazının yerinde (haklı) bulunması halinde, «yetki itirazının kabulüne ve talep halinde takip dosyasının yetkili ... icra dairesine gönderilmesine» şeklinde karar verilmesi gerekeceği, («takibin iptaline» şeklinde karar verilemeyeceği)-
Takip konusu borcun birden fazla borçlusu bulunması halinde, alacaklının bunlardan birisinin ikametgâhının bulunduğu yerde -tüm borçlular hakkında- icra takibi yapabileceği, ancak bu hükmün (kuralın), yalnız «borçlulardan birinin ikametgâhındaki (onun için genel yetkili olan) icra dairesinde takip yapılması halinde» geçerli olacağı-
İİK. 50/II’deki «yetki itirazının, esas hakkındaki itirazla birlikte yapılacağı»na ilişkin hükmün, yetki itirazının reddi halinde, varsa esasa yönelik itirazların incelenmesine olanak sağlamak amacını güttüğü-
Genel haciz yolu ile takiplerde, «yetki itirazı»nın diğer itiraz sebepleri ile birlikte, icra dairesine yapılması gerektiği-
Davalı Üsküdar İcra Dairesince çıkarılan ödeme emrine karşı «yetkili icra dairesinin Şişli İcra Dairesi olduğu» yolunda yetki itirazında bulunduğu, ayrıca borcun esasına da itiraz ettiği, alacaklı davacı ise, itirazın iptaline ilişkin bu davayı şişli Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açarak, davalı borçlunun icradaki yetki itirazını benimsemiş olduğu anlaşıldığından, Üsküdar İcra Dairesi’nde yapılmış olan icra takibi, yetkisiz icra dairesi olması itibariyle ortada geçerli bir icra takibi bulunduğundan söz edilemeyeceği-