Her devlet kendi sınırları içinde cebri icra gücüne sahip olduğundan, «icra takipleri» ile «iflas davaları»nın, ‘münhasır yetki’ kapsamında olduğu (2675 s. MÖHUK. 31; şimdi; 5718 s. MÖHUK 47) - Takip dayanağı senette borçlunun adresinin Lefkoşe olarak yazılı olmasının, icra takibinin orada yapılması sonucunu doğurmayacağı, tarafların HUMK. 22 (şimdi; HMK. 17) uyarınca «Ankara mahkemelerinin yetkili olacağını» kabul etmelerinde kanuna aykırılık bulunmadığı– Not: 6100 sayılı yeni HMK. yetki sözleşmeleri hususunda eski kanundaki sistemden ayrılarak "sadece tacirler veya kamu tüzel kişilerinin aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıklar hakkında, yetki sözleşmesi yapabileceğini" (HMK. mad. 17) kabul etmiştir.
İcra mahkemesi tarafından, yetki itirazının yerinde (haklı) bulunması halinde, «yetki itirazının kabulüne ve talep halinde takip dosyasının yetkili ... icra dairesine gönderilmesine» şeklinde karar verilmesi gerekeceği, («takibin iptaline» şeklinde karar verilemeyeceği)-
Talimat icra dairesinin yaptığı hatalı işlemlere yönelik şikayetleri inceleyip karar verme yetkisinin (görevinin) talimat icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu-
Alacaklının icra mahkemesinin «yetkisizlik kararı»nın kesinleşmesinden itibaren on gün geçtikten sonra, «takip dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesini» istemesi halinde, kendisinden yeniden harç alınması gerekeceği-
«Yetki itirazı»nda bulunan borçlunun «yetkili olmaları koşuluyla» birden fazla icra dairesinin yetkili olduğunu bildirebileceği - Bu durumda, alacaklı tarafa tercih hakkını neresi için kullandığı sorularak, «yetkili icra dairesi»nin belirleneceği-
Alacaklının -yetkili icra dairesi yönünden- tercih hakkını kullanmaması halinde, borçlunun bildirdiği yer icra dairesinin yetkili olacağı (sayılacağı)-
İİK. 50/II’deki «yetki itirazının, esas hakkındaki itirazla birlikte yapılacağı»na ilişkin hükmün, yetki itirazının reddi halinde, varsa esasa yönelik itirazların incelenmesine olanak sağlamak amacını güttüğü-