«İtirazın iptali davası»nın, icra takibinin uzantısı olduğu, iki dosyanın bir birlik oluşturduğu, davalının (borçlunun) icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olması halinde, bu «hadise»nin çözümlenmeden davaya devam edilemeyeceği, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkemenin öncelikle -icra mahkemesinin yerine geçerek- icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi ve borçlunun bu itirazını yerinde bulması halinde, işin esasına girmeden «icra dairesinin yetkisiz olduğuna» aksi halde ise, işin esasına girip, toplanacak delillerle oluşacak sonuca göre karar vermesi gerekeceği-
Takip konusu borcun birden fazla borçlusu bulunması halinde, alacaklının bunlardan birisinin ikametgâhının bulunduğu yerde -tüm borçlular hakkında- icra takibi yapabileceği, ancak bu hükmün (kuralın), yalnız «borçlulardan birinin ikametgâhındaki (onun için genel yetkili olan) icra dairesinde takip yapılması halinde» geçerli olacağı-
Akdi ilişkinin davalı tarafından inkâr edilmemiş olması halinde, bir miktar para alacağına ilişkin icra takibinin BK. 73 (şimdi; TBK. mad. 89); HUMK 10 (şimdi; HMK. 10) uyarınca alacaklının ikametgâhında yapılabileceği ve ödeme emrine itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davasının alacaklı tarafından aynı yerde (kendi ikametgâhının bulunduğu yerde) açılabileceği–
Yetkisizlik nedeniyle, icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesinden sonra, ödeme emrinde «alacaklı» değişikliği yapılarak, borçluya yeni alacaklı adına ödeme emri gönderilemeyeceği-
Apartman yönetim giderinin tahsili için, ana gayrimenkulün bulunduğu yerde icra takibinin yapılması gerekeceği-