“Faturalardaki malların teslim edilmediği” konusunda borçlunun bir itirazı bulunmadığı sürece, alacaklı tarafından, B.K'nun 73/1. (şimdi; TBK’nunun 89/I.) maddesi uyarınca kendi ikametgahının bulunduğu yerdeki icra dairesinde takipte bulunabileceği-
Yetki itirazının geçerli olabilmesi için, yetki itirazında «yetkili icra dairesi»nin neresi olduğunun da belirtilmesinin zorunlu olduğu-
İcra mahkemesince «icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisizliğine» dair verdiği kararın kesinleşmesi üzerine, alacaklının on günlük (şimdi HMK. gereğince "iki haftalık" ) hak düşürücü süre geçtikten sonra «icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesini» istemiş olması halinde, «önceki (yetkisiz icra dairesindeki takibin) açılmamış sayılacağı»-
İcra dairesince “borçluya ait menkul ve gayrimenkul malların ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların haczi” konusunda, genel nitelikte olmayıp belli bir malın haczi için haciz talimatı ya da haciz tezkeresi ya da doğrudan doğruya üçüncü kişiye bu konuda tezkere gönderilmiş olması halinde, haciz ile ilgili şikayetlerin “haciz talimatı (haciz yazısı) gönderen icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince inceleneceği; başka bir deyişle, bu gibi durumlarda İİK.’nun 79. maddesinin uygulanmayacağı – İİK.’nun 79. ve 360. maddelerindeki yetki kuralının kamu düzenine ilişkin “kesin yetki” niteliğinde olduğu-
İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılması hususu dava şartlarından olup, mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerektiği- Yerel mahkemece takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğu belirtilmişse de, “yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemenin yetkisine yönelik bir itiraz bulunmadığı halde “yetkisizlik kararı” verilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-
Takip konusu borcun birden fazla borçlusu bulunması halinde, alacaklının bunlardan birisinin ikametgâhının bulunduğu yerde -tüm borçlular hakkında- icra takibi yapabileceği, ancak bu hükmün (kuralın), yalnız «borçlulardan birinin ikametgâhındaki (onun için genel yetkili olan) icra dairesinde takip yapılması halinde» geçerli olacağı-
İhtiyati haciz kararından sonra, bu kararın dayanağı olan alacak davasının, ihtiyati haciz kararı veren mahkemede de açılabileceği–