Davacı, yargılama sırasında, aracın yenisi ile değiştirilmesini talep etmiş; mahkemece, dava konusu aracın yenisi ile değiştirilmesine, olmadığı takdirde .........TL bedelin aracın iade edilmesi suretiyle davalılardan tahsiline karar verilmişse de; HMK'nın 26. maddesi uyarınca hakimin tarafların talepleri ile bağlı olup, bundan fazlasına veya başka şeye karar veremeyeceği- Aracın ayıpsız misli ile değişimi mümkün olmaz ise, hükümde yazılı olmasa da İcra İflas Kanunu'nun 24. maddesi gereğince işlem yapılacağı-
M.lik işçi olarak çalıştığı konusunda ihtilâf bulunmayan davacının iş sözleşmesinin, işe davet evrakında belirtilen işe başlangıç tarihinde işe başlatılmamış olması sebebi ile davalı işveren tarafından eylemli ve haksız olarak mı feshedildiği, yoksa davacı tarafından keşide edilen ihtarname dikkate alındığında askı süresinin bir hafta uzatılmasına muvafakati olmadığından bu durumu kabul etmeyen davacının iş sözleşmesini haklı nedenle mi feshettiği, buradan varılacak sonuca göre davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı-
İİK. 24/4'deki “taşınır malın değerinin ilamda yazılı olmadığına” ilişkin düzenleme anlamında, ilamda ziynet eşyalarına ilişkin değerlerin yazılı olduğunun kabul edilebilmesi için, "taşınır malın aynen teslimine, bulunamazsa bedeli olan şu kadar liranın ödenmesine" şeklinde terditli bir hüküm kurulması gerektiği- Takip dayanağı ilamda sadece "aynen iadeye" hükmedilmesi, bulunamadığı takdirde ne kadar lira bedelin tahsil edileceğine hükmedilmemesi, "terditli" bir hüküm kurulmaması halinde, ilamda gösterilen değerler de "harcın hesaplanması" için gösterildiğinden, taşınır malın değerinin ilamda yazılı sayılamayacağı- İlamda harcın hesaplanabilmesi için gösterilen değerlerin ziynet eşyalarının başına yazılmış olmasının da mahkemenin verdiği kararı değiştirmeyeceği- Maddenin Millet Meclisi Adalet Komisyonu gerekçesinde belirtilen “Hüküm fıkrasında sarahaten belirtilmiş olan değer”den kastedilenin, hüküm fıkrasında "borçlunun elinde bulunan falan taşınır malın teslimine, bulunamazsa bedeli olan şu kadar liranın ödenmesine" şeklinde terditli bir hüküm kurularak bedele de hükmedilmesi olduğu- İİK. 24/4, c: 2'de açıkça belirtildiği üzere, icra dairesince ziynet eşyalarının değerinin, haczin yapıldığı tarihteki rayice göre tespit edilmesi gerektiği- "Ziynet eşyalarının değeri ilamda belirtilmiş olduğundan, bu değerlerin esas alınarak borçlunun yaptığı ödemeler değerlendirilerek infaz konusundaki şikâyetin karara bağlanması gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Mahkemece, borçluya taşınırların bedelinin ödenmesi hususunda muhtıra çıkarılıp çıkarılmadığı araştırılarak, şayet muhtıra çıkarılmış ise temerrüt (tebliğ) tarihi belirlenip, gerekirse bilirkişiden de rapor alınarak faiz miktarının belirlenmesi sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin kabul edilerek faiz alacağının tümden iptaline karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün açıklanan nedenle bozulması gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun; icra müdürlüğünce İİK'nun 24. maddesi uyarınca tespit edilen araç bedeline ve bu tespite ilişkin ........... tarihide tebliğ edilen bilirkişi raporuna yönelik şikayeti ile ilgili inceleme yapılıp, işbu şikayeti ile ilgili olarak bir karar verilmesi gerekirken, taleple bağlılık ilkesine aykırı davranılarak talepten başka bir şeye, daha önce yargılama konusu yapılarak reddedilen bir talep hakkında hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
-İİK.128/a kapsamında kıymet takdirine itiraz niteliğinde olmayan- İcra müdürlüğünce İİK. 24'e göre takibe konu edilen ilam konusu menkulün değerinin tespitine ilişkin şikayet üzerine icra mahkemesince verilen kararının temyizi kabil olduğu-
Terditli olarak taleplerini ileten davacının öncelikli talebinin dava konusu ayıplı ürünün misli ile değişimi ise dava konusu otomobilin mislinin stoklarda bulunmamasının, davacının terditli taleplerinden öncelikli olanın hüküm altına alınmasına engel teşkil etmeyeceği-
Davalının, "davacı asilin boya problemi nedeniyle bir buçuk yıl sonra servise başvurduğu ve ayıp ihbar sürelerine uymadığı" yönündeki itirazı karşılanmadan karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Yargılama esnasında alınan iki bilirkişi raporu arasında açık farklılık bulunduğu gibi; görüşüne başvurulan bilirkişilerin hiç birisi boya konusunda uzman olmadığından, mahkemece, bu konuda rapor düzenlemeye ehil ve konusunda uzman ve içerisinde en az bir kimyager olacak şekilde oluşturulan 3 kişilik bilirkişi kurulundan alınan bir raporla hüküm tesisi gerektiği-
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda aracın bu ikinci faturada belirtilen donanım ile birlikte alıcıya sıfır kilometre teslim edildiği rapor edilmiş ise de ilamın hüküm bölümü aynen infaz edileceğinden, hükmüne uyulan bozma ilamında da belirtildiği gibi dayanak ilamda belirtilen fatura kapsamında kalan araç ve aksamı ile sınırlı olarak değerinin belirlenmesi gerekeceği, o halde mahkemece, icra emrinin ilama uygunluğu denetlenip, bilirkişinin ........... tarih ve ......... nolu faturada kapsamında iadesi gereken araç ve aksamına ilişkin değerlendirmeleri dikkate alınarak, gerektiğinde yeniden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Sözleşmeye konu malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik haklarının; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme olduğu- Satıcının, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlü olduğu- Tüketicinin bu haklardan hangisini seçtiğini, bir kez bildirmekle, seçim hakkını kullanmış olacağı ve artık tercihini değiştiremeyeceği- Somut olayda; davacının isteminin dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bunun mümkün olmaması halinde ise araç bedelinin iadesine hükmedilmesi yönünde olduğundan tüketicinin seçimlik hakkını misli ile değişim yönünde kullanmış olduğu- Tüketici seçimlik hakkını ayıpsız misli ile değişim yönünde kullanmış olduğundan, stoklarda bu aracın mislinin bulunmaması halinde sorun infaz aşamasında İİK 24. maddesi uygulaması ile çözümlenebilecek olup bu gerekçe ile ilk derece mahkemesi kararının aksine bedel iadesine hükmedilmesinin hatalı olduğu-