Mahkmece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı- Davacı tarafından ziynetlerin aynen iadesi, aynen iade mümkün olmadığı takdirde infaz tarihindeki bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiş olup; dava tarihindeki bedellerin tahsiline ilişkin bir talep bulunmadığından talebin dışına çıkılarak dava tarihindeki bedele hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Bozma kararında "aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgeler temin edilmeden düzenlenen bilirkişi raporuna dayalı olarak eksik inceleme ile sonuca gidilmesi isabetsizdir" denilmişse de, takip konusu araç borçlu şirket tarafından alacaklıya satılmış olup, aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgeler borçlu şirket tarafından dosyaya sunulması gerektiğinden ve icra mahkemesince "takip konusu aracın teknik donanımını bildiren bilgi ve belgelerin sunulması" için taraflara on beş günlük kesin süre verilmesine rağmen, borçlu vekili tarafından sadece fatura fotokopisi sunulduğundan, bu durumda dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre başka bir sonuca ulaşılamayacağı ve anılan bilirkişi raporuna göre davaya konu aracın değerinin tespitine dair verilen yerel mahkeme kararının isabetli olduğu-
İcra müdürlüğünce yapılan değer belirleme tarihindeki değerin hükme esas alındığı belirtilmiş olmasına karşın, düzenlenen raporda bu tarih yerine takip dayanağı ilamın bozulmasından önceki icra emrinin tebliğine göre itiraz süresinin bittiği güne denk gelen 2016’daki değer nazara alınarak karar verilmesi isabetsiz olduğu-
Takibe konu ilamın karşılıklı edimleri ihtiva etmesi halinde, bu ilamın icra edebilmesi için ilk olarak alacaklının kendi edimini yerine getirmesi gerektiğinden ilamda alacaklıya yüklenen edim ifa edilmeden takibin devamı mümkün olmayıp ifa edilinceye dek takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-
Davacı, yargılama sırasında, aracın yenisi ile değiştirilmesini talep etmiş; mahkemece, dava konusu aracın yenisi ile değiştirilmesine, olmadığı takdirde .........TL bedelin aracın iade edilmesi suretiyle davalılardan tahsiline karar verilmişse de; HMK'nın 26. maddesi uyarınca hakimin tarafların talepleri ile bağlı olup, bundan fazlasına veya başka şeye karar veremeyeceği- Aracın ayıpsız misli ile değişimi mümkün olmaz ise, hükümde yazılı olmasa da İcra İflas Kanunu'nun 24. maddesi gereğince işlem yapılacağı-
M.lik işçi olarak çalıştığı konusunda ihtilâf bulunmayan davacının iş sözleşmesinin, işe davet evrakında belirtilen işe başlangıç tarihinde işe başlatılmamış olması sebebi ile davalı işveren tarafından eylemli ve haksız olarak mı feshedildiği, yoksa davacı tarafından keşide edilen ihtarname dikkate alındığında askı süresinin bir hafta uzatılmasına muvafakati olmadığından bu durumu kabul etmeyen davacının iş sözleşmesini haklı nedenle mi feshettiği, buradan varılacak sonuca göre davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı-
İİK. 24/4'deki “taşınır malın değerinin ilamda yazılı olmadığına” ilişkin düzenleme anlamında, ilamda ziynet eşyalarına ilişkin değerlerin yazılı olduğunun kabul edilebilmesi için, "taşınır malın aynen teslimine, bulunamazsa bedeli olan şu kadar liranın ödenmesine" şeklinde terditli bir hüküm kurulması gerektiği- Takip dayanağı ilamda sadece "aynen iadeye" hükmedilmesi, bulunamadığı takdirde ne kadar lira bedelin tahsil edileceğine hükmedilmemesi, "terditli" bir hüküm kurulmaması halinde, ilamda gösterilen değerler de "harcın hesaplanması" için gösterildiğinden, taşınır malın değerinin ilamda yazılı sayılamayacağı- İlamda harcın hesaplanabilmesi için gösterilen değerlerin ziynet eşyalarının başına yazılmış olmasının da mahkemenin verdiği kararı değiştirmeyeceği- Maddenin Millet Meclisi Adalet Komisyonu gerekçesinde belirtilen “Hüküm fıkrasında sarahaten belirtilmiş olan değer”den kastedilenin, hüküm fıkrasında "borçlunun elinde bulunan falan taşınır malın teslimine, bulunamazsa bedeli olan şu kadar liranın ödenmesine" şeklinde terditli bir hüküm kurularak bedele de hükmedilmesi olduğu- İİK. 24/4, c: 2'de açıkça belirtildiği üzere, icra dairesince ziynet eşyalarının değerinin, haczin yapıldığı tarihteki rayice göre tespit edilmesi gerektiği- "Ziynet eşyalarının değeri ilamda belirtilmiş olduğundan, bu değerlerin esas alınarak borçlunun yaptığı ödemeler değerlendirilerek infaz konusundaki şikâyetin karara bağlanması gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Mahkemece, borçluya taşınırların bedelinin ödenmesi hususunda muhtıra çıkarılıp çıkarılmadığı araştırılarak, şayet muhtıra çıkarılmış ise temerrüt (tebliğ) tarihi belirlenip, gerekirse bilirkişiden de rapor alınarak faiz miktarının belirlenmesi sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin kabul edilerek faiz alacağının tümden iptaline karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün açıklanan nedenle bozulması gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun; icra müdürlüğünce İİK'nun 24. maddesi uyarınca tespit edilen araç bedeline ve bu tespite ilişkin ........... tarihide tebliğ edilen bilirkişi raporuna yönelik şikayeti ile ilgili inceleme yapılıp, işbu şikayeti ile ilgili olarak bir karar verilmesi gerekirken, taleple bağlılık ilkesine aykırı davranılarak talepten başka bir şeye, daha önce yargılama konusu yapılarak reddedilen bir talep hakkında hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
-İİK.128/a kapsamında kıymet takdirine itiraz niteliğinde olmayan- İcra müdürlüğünce İİK. 24'e göre takibe konu edilen ilam konusu menkulün değerinin tespitine ilişkin şikayet üzerine icra mahkemesince verilen kararının temyizi kabil olduğu-