• 4949 sayılı Kanuna ait Hükümet Tasarısı Gerekçesi

     «Taşınır malın değeri ilâmda yazılı değil veya taraflar arasında ihtilaflı ise, icra müdürü tarafından takip tarihindeki değerinin esas alınması şeklindeki kural, para değerindeki düşüş nedeniyle alacaklının zararına sonuçlar doğurması nedeniyle «haczin yapıldığı tarih» olarak değiştirilmiştir. Böylece, taşınır teslimine ilişkin takip sonunda takip konusu taşınır malı teslim alamayan alacaklının, bu malın değerine eşit bir parayı alabilmesi amaçlanmıştır.»


  • 538 sayılı Kanuna ait Hükümet Tasarısı Gerekçesi

     «Tasarının 36. maddesiyle icranının tehirine karar verme yetkisi icra tetkik merciine tanınmış bulunduğundan buna muvazi olarak maddenin ikinci fıkrasında gereken değişiklik yapılmış, ayrıca teslimi emredilen menkul malın borçlu elinde bulunmaması ve değerinin de ilâmda yazılı olmaması halinde bu değerin takip tarihindeki rayice göre hesaplanacağı belirtilmiştir.»


  • 538 sayılı Kanuna ait Adalet Komisyonu Raporu Gerekçesi

    «Bu maddenin ikinci fıkrasındaki değişiklik, 36. maddenin tasarıdaki şekli ile hemahenk idi. Komisyonumuz 36. maddede değişiklik yapılmasından vazgeçtiğinden maddenin 2. fıkrası yürürlükteki kanunda olduğu gibi bırakılmıştır. Fıkraya sadece (soyadları) kelimesinin eklenmesiyle yetinilmiştir.

    3. ve 4. fıkralardaki (elinde) kelimeleri yürürlükteki kanunda olduğu gibi (yedinde) kelimesi ile değiştirilmiştir. Bundan maksat sırf tatbikattaki muhtemel karışıklıkları önlemektir.

    4. fıkraya icra memurunun malın değerini takdir ederken, ‘bu takdirini takip tarihindeki rayice göre yapacağı’ hükmü ilâve edilmekle maddeye vuzuh verilmiştir.

    Bundan başka, komisyonumuzda (ilâmda yazılı değer) tâbirinden ne anlaşılması gerektiği konusu müzakere edilmiş, bunun ‘hüküm fıkrasında sarahaten belirtilmiş olan değer’ demek olduğu neticesine varılmıştır. Şu halde hüküm fıkrasında (borçlunun elinde bulunan falan menkul malın teslimine, bulunmazsa bedeli olan şu kadar liranın ödenmesine) şeklinde bir sarahat yoksa malın değeri ilâmda yazılı sayılmayacaktır. Bilhassa, davacının mahkemenin görevine ve alınacak harca esas olmak üzere dava dilekçesinde göstermiş olduğu değer ayrıca mahkemece takdir olunup hüküm fıkrasına alınmamışsa, malın değeri ilâmda yazılı sayılmayacak, bu halde icra memuru (taraflar malın değerinde anlaşamazlarsa) malın değerini takip tarihindeki rayice göre takdir edecektir.»