Hamil olan davalının ciranta aleyhine takip yapabilmesi için ödememe protestosunun düzenlenmesi gerektiği, senet hamilinin protesto yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda müracaat hakkının ortadan kalktığı, davalının dava konusu senedin hamili olmasına karşın süresinde ödememe protestosu keşide etmediğinden davacı cirantaya karşı müracaat hakkını kaybettiği, bu durumda davalının ciranta olan davacı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi ispat zorunluluğu bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilip, kararda bir isabetsizlik bulunmadığı-
Davanın dayanağı bononun ihdas nedeni malen olup, malın teslim alındığına karine olduğu, taraflar arasında davacıya ait fabrikanın davalı yüklenici şirket tarafından yapımına ilişkin eser sözleşmesi imzalandığı, eser bedelinin davalıya ödenmesi gerekeceği, taraflar arasında düzenlenen 12/02/2010 tarihli "sözleşme eki-1 (Ara Hesaplama)" başlıklı belgede, şirketin alacağının bulunduğu, davacı, mutabakatı imzalayan şirket temsilcisinin temsil yetkisini kötüye kullandığını, böyle bir anlaşma bulunmadığını beyan etmişse de; mutabakatın ve senedin düzenlendiği tarihte şirketi temsile yetkili olduğu anlaşılmakla bedelsizlik iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ve hükmün temyiz edildiği; buna istinaden, davanı ilgili dosyalar ile hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan birleştirilmesine karar verildiği, daha sonra birleştirmenin uygun bulmadığından dava tefrik edilerek kaydedildiği, dosyada davaya cevap verilmediği halde cevap verilmiş gibi diğer dosyadaki cevapların değerlendirilip, mahkeme gerekçesinin en baştan yanlış temele oturtulduğu ve bu itibarla, dosya içeriğine uygun olmayan gerekçe nedeniyle hükmün bozulması gerektiği-
Dava konusu çekin bankaya ibraz edilmediğinden bahisle kambiyo senedi vasfını taşıyıp taşımadığı, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 704’üncü maddesi hükümleri çerçevesinde taraf delillerinin değerlendirilmesinin gerekip gerekmediği, ispat külfetinin davacıda olup olmadığı-
Çek ibraz edildikten sonra kaybedildiyse de zayi iptal davasının açılabileceği-
Yetkili hamil olan alacaklının, borçlu ciranta hakkında takip yapabilmesi için, bononun keşidecisine ödememe protestosu göndermesi gerektiği, bu hususun icra mahkemesince re'sen gözetileceği-
Davacı lehtar ile lehtardan sonraki ciranta-hamil olan davalı arasında temel ilişkiye dayalı olarak davalının bono protesto edilmese de müracaat hakkı bulunduğu-
Senette , "bedeli teminattır." "bedeli rehindir" gibi bir ibare yer almadığından, senedin rehin cirosu ile değil temlik cirosu ile verildiğinin kabul edilmesi gerektiği-
Davacı ile davalı ard arda gelen cirantalar olup, bu hale göre taraflar arasında senedin verilmesine esas teşkil eden bir temel ilişkinin bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği- Mahkemece bu yön gözetilmeden davacının takibe konu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinin hatalı olduğu- Davacı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespitini istemesine rağmen HMK. nun 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak talep dışı bir karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğu-
Bononun lehdar cirantası olan borçlu hakkında takip yapılabilmesi için keşideciye protesto keşide edilmesinin zorunlu olduğu aksi halde alacaklının senet lehtarına karşı müracaat hakkını kaybedeceği-
Lehdarın cirantayı takip edebilmesi için senet borçlusunun ödeme gününü takip eden iki gün içinde protesto edilmesi gerekeceği ve bu hususun mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor