Vekillikten azilden sonra vekilin icra dosyasından herhangi bir talepte bulunmasının, bu talebe ilişkin olarak icra müdürlüğünün bir karar vermesinin usulsüz olduğu, vekilin, vekillikten azil halinde, azilin haklı olup olmamasına göre Avukatlık Kanunu'nun 174. maddesi uyarınca vekalet ücretine hak kazanacağı, ancak vekilin, vekalet ücreti alacağını alabilmesi için Avukatlık Kanunu'nun 164/son ve 174. maddeleri uyarınca mahkemede dava açarak ayrı bir ilam almasının ya da doğrudan ilamsız icra takibine başvurmasının gerekli olduğu-
Avukatlık ücretinin, avukatın yaptığı işin olumlu sonuçlanmasının ya da davayı kazanmanın değil, verilen hizmetin karşılığı olduğu; ayrıca, avukatın, alacaklı vekili olarak davayı kaybetse de, takipte hiçbir ücret tahsil etmese de verilen hizmetin karşılığı olarak vekalet ücretine hak kazanacağı-
Kanun yolu incelemesi sonucunda kesinleşen göreve ilişkin kararın bağlayıcı olduğu-
Avukatını, bilirkişi raporu alınmasından sonra azleden davalı, "davacı avukatın kendisine yeterince bilgi vermemesi ve dava devam ederken kendisinden ücret istemesi nedeniyle davacıyı azlettiğini" ileri sürmüşse de, davacının vekâlet ücreti talep ettiği tarih ile azil tarihi arasındaki (yaklaşık 3 aylık) süre dikkate alındığında, davacının davalıdan ücret talep etmesi nedeniyle yanlar arasındaki güven ilişkisinin zedelendiğinin kabulü yerinde olmadığı- Davalının azil işlemi haksız olup davacının vekâlet ücreti isteyebileceği-
Dava konusu olayda, avukat istifa sebebi olarak davalı şirketin bağlı olduğu gruba ait başka bir şirket vekaletinden haksız olarak azledilmesi hususunu ileri sürüldüğünden, istifanın haklı olup olmadığının öncelikle değerlendirilmesi gerektiği-
Azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde, müvekkilin avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü olmadığı, avukatın, bu durumda, ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebileceği- Haksız azil halinde ise avukatın, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahip olduğu- Mahkemece yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Karara esas alınan bilirkişi raporunda, hem akdi hem yasal vekalet ücreti hesaplanmış olup, davalı yanın, icra takibinin vekil ile müvekkil arasındaki vekalet ücretine ilişkin olduğuna dair beyanının göz ardı edildiği, davalı yanca başlatılan takipte hem akdi hem karşı yan vekalet ücreti talep edilmiş gibi değerlendirilerek davalının talebinin raporda belirlenen miktarın altında kaldığı yönündeki değerlendirmesinin doğru olmadığı, davalının başlattığı icra takibindeki talebinin akdi vekalet ücretine ilişkin olduğu nazara alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde, müvekkilin avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü olmadığı, avukatın, bu durumda, ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebileceği- Haksız azil halinde ise avukatın, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahip olduğu- Mahkemece, azlin haklı olmadığı kabulü karşısında; uyuşmazlığa esas davanın devam eden ve henüz neticelenmemiş olağanüstü kanun yolu aşamasının neticesine dair olasılıklara dayalı değerlendirme yapılmak suretiyle hüküm kurulması ve bunun yanında geçersizliğine dair gerekçesi gösterilmeksizin taraflar arasındaki ücret sözleşmesi ile kararlaştırılan orandan saparak Avukatlık Kanunu mad. 164 gereğince bir oran takdir edilerek avukatlık ücreti belirlenmesinin hatalı olduğu-
Vekalet sözleşmesinden doğan alacağa-
Davalının istifa sebebi olarak davacının başka bir avukata vekalet vermesi hususu ileri sürülmüş olup, istifanın haklı olup, olmadığının bu kapsamda değerlendirilmesi, söz konusu istifanın tüm dava ve takip dosyalarına sirayet edeceğinin ve uyuşmazlığın çözümünde önemli olduğunun kabulü gerektiği- İstifanın haklı olup olmadığının belirlenmesi, söz konusu istifanın tüm dava ve takip dosyalarına sirayet edeceği de dikkate alınarak bu hususta ek rapor alınarak bilirkişi raporundaki çelişki giderilmesi, ek raporla çelişki giderilemiyorsa konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-