Gerekçe olarak sadece dava ihbar olunan kişinin duruşmadaki beyanı ve dosya kapsamına göre denilmek suretiyle soyut ifadelerle azlin haksız olduğu kabul edilmişse de, davalı tarafından ileri sürülen azil nedenleri incelenip değerlendirilmediği gibi, mali müşavir olan bilirkişi tarafından da bu konuda herhangi bir inceleme yapılmadığı,ki maddi vakıalar hariç olmak üzere davacı avukatın görevini özenle ve sadakatle yerine getirip getirmediği konusunda tanık dinlenemeyeceği, mahkemenin, beyanını hükme esas aldığı ihbar olunanın davalı ile arasında husumet bulunduğu da anlaşıldığından eksik inceleme ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Azlin haksız olması halinde vekil sözleşme konusu davaların sonuçlanıp sonuçlanmadığına bakılmaksızın ücrete hak kazanacağı-  Azlin haklı olup olmadığı hususunun yöntemince araştırılarak açıklığa kavuşturulması gerektiği-  Her hakkın kullanılmasında olduğu gibi sözleşmede tanınan azil hakkının da iyiniyet kurallarına uygun olarak kullanılması gerektiği-
Davalının savunmasında ve azilnamesinde bildirmiş olduğu azil nedenleri ile ilgili ayrı ayrı inceleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle avukatın azlinin haklı olup olmadığı irdelenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Avukat ve müvekkil arasındaki ilişkinin temeli “güven” unsuruna dayalı olup, davacı avukatların, davalı müvekkilleri ile arasında husumet bulunan dava dışı kardeşinin de vekilliğini üstlenmiş olmaları ve davalının bu durumu kabul etmediğini bildirmiş olmasına rağmen, davalının hasmı durumunda olan kardeşi ile vekalet ilişkisini sona erdirmemiş olmalarının, davalı müvekkilin avukatına olan güvenini sarsan, vekilin sadakat borcuna aykırı davrandığını gösteren bir husus olduğu ve davalının davacı avukatları haklı olarak azlettiğinin kabul edilmesi gerektiği-
Avukatın haksız olarak azledilmesi nedeniyle, akdi ve karşı yan vekalet ücretinin istenmesi için tahsil edilme şartı aranmayacağı gözönünde bulundurularak ve dava ile icra dosyasındaki akdi ve karşı yan vekalet ücreti talebi de gözetilerek, azil tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücretine hak kazandığının kabulü gerekeceği-
Vekalet görevini özenle ve gereği gibi yerine getirmeyen davacı avukat, müvekkili olan davalı (birleşen davanın davacısı) tarafından haklı olarak azledildiğiden, haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebileceği, azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilemeyeceği- Avukatlık sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağının tahsili istemine ilişkin açılan davada, azlin haklı olduğu kabul edilmesine rağmen, azil tarihi itibariyle sonuçlanmayan işler nedeniyle de vekalet ücretine (%50 oranında) hükmedilmiş olmasının isabetsiz olduğu- Davacının azil tarihi itibariyle kesinleşen dosyalarda, değeri para ile ölçülebilen davalar yönünden, işin niteliği, zorluk derecesi, işe harcanan zaman, sarf edilen emek ve işe katkı değeri dikkate alınarak müddeabihin değerinin %10’u ile %20’si arasındaki oranlarda takdir edilecek miktarlar üzerinden, değeri para ile ölçülemeyen davalar yönünden ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu oranda ücret talep edebileceği göz önüne alınarak, her bir dosya yönünden “taleple bağlılık” kuralı da dikkate alınmak suretiyle vekalet ücretinin tespit ve tahsiline karar verilmesi gerektiği- 
Avukatın haksız olarak azli halinde, davacı avukatı Avukatlık Kanunu 164/4. maddede düzenlenen müvekkil vekalet ücreti ve tahsil edilmiş olma şartı aranmaksızın 164/son fıkrasında düzenlenen karşı yan vekalet ücretini talep hakkına sahip olacağı, yani; davacı avukatın her iki vekalet ücretini de davalıdan talep hakkına sahip olduğu-
Davalı avukatın takip etmiş olduğu davada, duruşmalara mazeretsiz olarak katılmayarak dosyanın iki kez işlemden kaldırılmasına neden olduğu, Avukatlık Kanunu'nun 34. maddesinde düzenlenmiş olan “avukatın özen borcu”nun, objektif sorumluluk olduğu göz önüne alındığında; basiretli bir avukatın mazeretsiz olarak duruşmaya katılmaması, bunun sonucunda da dosyanın müracaata bırakılması, üstelik bir süre sonra aynı olayın tekrar etmesi, “özen borcu” konusundaki yükümlülüğün yerine getirilmediğinin açık bir göstergesi olduğu- Taraflar arasındaki “güven ilişkisi” vekalet akdinin en önemli unsurlarından olup, somut olayda davacı müvekkilin, davalı avukatına olan güveninin sarsıldığının, dolayısıyla azlin haklı olduğu-
Azil ve feshin haklı sebeple yapılıp yapılmadığının öncelikle değerlendirilmesi gerektiğinden, avukatın da sanık olarak yargılandığı ceza davası dosyasının sonucunun beklenip, ceza mahkemesindeki deliller ve maddi vakıanın ortaya konulmasına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davacı avukatın davalı namına takip ettiği davada tüm yasal yolları tüketilip henüz karar kesinleşmeden vekillikten istifasının haksız bir istifa olduğu- Taraflar arasında düzenlenen ücret sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin, sadece şirket aleyhine açılacak akdin ifası davası işi için olduğu, bu işle ilgili olsa dahi bundan doğacak herhangi bir başka işi kapsamına almayacağı açık olduğundan verilen işin, icra safhasını kapsamadığını kabul etmek gerektiği-