Önalım davasına konu edilen payın ilişkin olduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak bölüşülüp her bir paydaş fiilen belirli bir yeri kullanırken bunlardan biri kendisine ait olan yeri ve payı üçüncü şahsa satarsa, başka bir paydaşın önalım hakkını kullanmasının dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı, ancak paydaşlar arasında fiili bir bölüşmenin söz konusu olmadığı açık bir şekilde anlaşılıyorsa, önalım hakkının kullanılabileceği–
Önalım hakkının dava dışı irade bildirimi ile değil ancak dava yolu ile kullanılabileceği–
Satışın hak sahibine bildirildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde satıştan itibaren iki yıl içinde kullanılması gerektiği-
Paylı mülkiyette satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekeceği–
Müşterek mülkiyet statüsüne tabi olan bir taşınmazda yapılmış olan binanın paydaşlarının, her bir paydaşın kullanacağı bölümü belirtmek suretiyle taşınmazı aynen bölüşmüş olmaları halinde, şuf a hakkından söz edilemeyeceği-
Yargıtay’ın yerleşen içtihatlarına göre hak düşürücü süre yönünden vekilin ıttılaının asilin ıttılaı olarak kabul edilemeyeceği-
Hak düşürücü sürenin geçirildiği savunması davalı tarafından ispatlanmadığına göre, davacının öğrendiğini bildirdiği tarihe nazaran davanın süresinde ikame edildiğinin kabulü gerekeceği-
Belirli bir satışta önalım hakkını kullanmaktan vazgeçme yazılı şekle tabi olup, satıştan önce veya sonra yapılabileceği-
Satıştan sonra alıcı ve satıcı tarafından davacıya kanuni anlamda bir bildirimde bulunmadığından davanın süresinde açıldığının kabulü gerekeceği-
Davalının süre savunmasının defi olmayıp, itiraz mahiyetinde olduğu-