Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekeceği-
Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizlik mevcut olduğundan, kadının karşı boşanma davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesi gerekeceği-
Dava Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan fiili ayrılık sebebine dayandığından delillerin bu hukuki sebep çerçevesinde değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hatalı nitelendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru görülmeyeceği-
Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizlik mevcut olduğundan, tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekeceği-
Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsılmış ve bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediğinden, bu durumda açıklanan nedenle isteğin reddi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu-
Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olduğundan, boşanmaya karar verilmesi gerekeceği-
Davacıya ziynet bedeli alacağı ile ilgili nisbi harcı tamamlaması için süre verilerek (Harçlar Kanunu md. 30-32) harcın tamamlanması halinde ziynet alacağı ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektireceği-
Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğundan ve olayların akışı karşısında davacı-davalı koca da dava açmakta haklı olduğundan bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davacı-davalının davasının da kabulü ile boşanmaya (TMK md. 166/1) karar verilecek yerde yetersiz gerekçe ile reddinin doğru olmayacağı-