Faizsiz ipoteklerde, ipoteğin kaldırılması için sadece anaparanın yatırılması gerekeceği—
İpoteğin kaldırılmasının, icra mahkemesinden istenebileceği gibi, dava açmak suretiyle «mahkeme»den de istenebileceği—
Üst sınır ipoteğinde, gerek «asıl alacak» (ana para) gerek «sözleşme ve gecikme faizleri» ve gerekse «mahkeme ve icra giderleri»nin ancak «tapu sicilinde tescil edilmiş olan alacak miktarını aşmamak koşulu ile» ipoteğin kapsamına gireceği, tapu sicilinde tescil edilmiş alacak miktarını aşan kısımdan borçlunun «âdi alacaklı» olarak sorumluluğunun devam edeceği
İpotekli borçlunun BK. mad. 91 (şimdi; TBK. mad. 107) uyarınca «borcunu tevdi yerine yatırarak» veya İİK. mad. 153’e göre işlem yaparak (borcunu icra dairesine yatırarak) borcundan kurtulabileceği (ve ipoteğin kaldırılmasını sağlayabileceği)—
Rehinli şeyin değeri, güvence altına alınan alacaktan fazla olduğu takdirde, fazlaya ilişkin rehinin iptaline karar verilemeyeceği—
İpoteğin kaldırılması davasında, «bonoların, ipotekli borcun ödenmesi amacı ile düzenlenmiş ve ciro edilmiş olduğunu» -mahkemede- isbat yükünün davacı- borçluya düşeceği—