Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine ilişkin uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun'a göre Tüketici Mahkemelerinde değil, genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiği- Mahkemece, HMK. mad. 114/1-c ve 115/2 hükümleri gereğince göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen HUMK'nın göreve ilişkin 7 ve 27. madde hükümlerine dayalı olarak hüküm fıkrasında "Dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkememizin görevsizliğine" ibarelerine, yer verilmesinin hatalı olduğu-
Temyiz yoluna başvuru harcının yatırılmayan ve dilekçesinin temyiz defterine kaydedilmediği tespit edilen fer'i müdahilin temyiz isteminin reddi gerektiği- Tüketici konumundaki davacı tarafından açılan off shore hesaba yatırılan paranın istirdadı istemine ilişkin davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu-
Uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi alanına girmesi için taraflardan birisinin tüketici olması gerekeceği- Avukatın kooperatife açtığı ücret davasına Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerekeceği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin davanın Tüketici Mahkemelerinde değil genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği- Alacaklının elinde İİK’nın 68. maddesinde sayılan belgeler bulunmayıp, borçlu hakkında başlattığı icra takibine, borçlunun itiraz etmek suretiyle takibi durdurmasının borçlunun menfi tespit davası açmaktaki hukuki yararı bulunmadığını kabule yeterli olmayıp, bu halde dahi borçlu borç tehdidi altında olup, bu nedenle de menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olduğu-
Taraflar arasında, yöneticilik hizmeti alım sözleşmesi bulunmakta olup ihtilaf bu sözleşmeden kaynaklanmakta olup davacı, “Hizmet sağlayan” kişi; davalı ise hizmet satın alan ve hizmetten yararlanan kişi olması nedeniyle tüketici olduğundan uyuşmazlığın tüketici mahkemesince çözümlenmesi gerektiği-
Davalı vakıfa ait özel okulun öğrencilerinin taşınması söz konusu olduğundan, bu özel okulun gelir sağlamak amacıyla faaliyet gösterip göstermediği dolayısıyla taşımanın mesleki ve ticari amaçla yapılıp yapılmadığı hususu değerlendirilmek suretiyle tüketici mahkemesinin mi yoksa ticaret mahkemesinin mi görevli olduğuna karar verilmesi gerektiği-
Davacının galerici olup olmadığının, taraflar arasındaki 2. el satışın niteliğinin araştırılması ve satışdaki sıfatların belirlenmesi gerektiği- Eksik inceleme ile karar verilemeyeceği-
Davacı şirket işyerinde kullanılmak üzere davalı kurum ile elektrik aboneliği sözleşmesi akdettiğine göre, davacı tacir olduğundan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerine tabi olmayacağı ve bu nedenle davacı tüketici olmadığından Tüketici Hakem Heyetine başvurmadan mahkemede doğrudan dava açılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı- Tüketici Hakem Heyet ve Mahkemelerinin sadece dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimini gerçekleştirebileceği, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK.nun Kanundaki yetkilerinin genişletildiği ve sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiş olduğu- Elektrik Piyasası Kanunu'nda yapılan yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanacağı-
11. HD. 14.11.2016 T. E: 12528, K: 8772-