Davacı ile davalı sigorta şirketi arasında kurulan kasko sigorta poliçesine ilişkin sözleşmenin bir "tüketici işlemi" olduğu, davacının, aracını kiraya vermiş olsa da TTK. mad. 11. ve 12 anlamında ticari işletme yürütmediği ve tacir olmadığı, görevli mahkemenin "tüketici mahkemesi" olduğu-
28.05.2014 tarihinden önce açılmış davalar yönünden 5464 s. Kanun'un 44. maddesindeki görev hükümleri geçerli olmaya devam edeceği- 6502 s. Kanun, kart hamili ya da kartı veren kuruluş gibi bir ayrıma gitmeksizin bütün bankacılık işlemlerini (m. 3/1-k kapsamına girmeyen tacirler hariç olmak üzere) kanun kapsamına aldığından ve 83/2. maddesi hükmü karşısında diğer kanunlardaki görev kuralları bu kanun kapsamına giren uyuşmazlıklarda uygulanmayacağı için, 6502 s. Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan görevli mahkemenin, tüketici mahkemeleri olacağı- 
Temyiz yoluna başvuru harcının yatırılmayan ve dilekçesinin temyiz defterine kaydedilmediği tespit edilen fer'i müdahilin temyiz isteminin reddi gerektiği- Tüketici konumundaki davacı tarafından açılan off shore hesaba yatırılan paranın istirdadı istemine ilişkin davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine ilişkin uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun'a göre Tüketici Mahkemelerinde değil, genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiği- Mahkemece, HMK. mad. 114/1-c ve 115/2 hükümleri gereğince göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen HUMK'nın göreve ilişkin 7 ve 27. madde hükümlerine dayalı olarak hüküm fıkrasında "Dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkememizin görevsizliğine" ibarelerine, yer verilmesinin hatalı olduğu-
Uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi alanına girmesi için taraflardan birisinin tüketici olması gerekeceği- Avukatın kooperatife açtığı ücret davasına Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerekeceği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin davanın Tüketici Mahkemelerinde değil genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği- Alacaklının elinde İİK’nın 68. maddesinde sayılan belgeler bulunmayıp, borçlu hakkında başlattığı icra takibine, borçlunun itiraz etmek suretiyle takibi durdurmasının borçlunun menfi tespit davası açmaktaki hukuki yararı bulunmadığını kabule yeterli olmayıp, bu halde dahi borçlu borç tehdidi altında olup, bu nedenle de menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olduğu-
Davalı vakıfa ait özel okulun öğrencilerinin taşınması söz konusu olduğundan, bu özel okulun gelir sağlamak amacıyla faaliyet gösterip göstermediği dolayısıyla taşımanın mesleki ve ticari amaçla yapılıp yapılmadığı hususu değerlendirilmek suretiyle tüketici mahkemesinin mi yoksa ticaret mahkemesinin mi görevli olduğuna karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasında, yöneticilik hizmeti alım sözleşmesi bulunmakta olup ihtilaf bu sözleşmeden kaynaklanmakta olup davacı, “Hizmet sağlayan” kişi; davalı ise hizmet satın alan ve hizmetten yararlanan kişi olması nedeniyle tüketici olduğundan uyuşmazlığın tüketici mahkemesince çözümlenmesi gerektiği-