Davacı kurum vekili, ödenek sıkıntısı nedeniyle bilirkişi ücretinin süresinde yatırılamadığını belirtmiş olup, davacı son celseden önce bilirkişi ücreti yatırdığına göre davanın da uzamasına sebep olmadığı dikkate alınarak HMK 324 uyarınca işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Özel Dairenin ilk bozma kararı sonrasında, Yerel Mahkemenin bozmaya uyulmasına karar vermesi karşısında, bozma ilamında değinilen biçimde; Adli Tıp Genel Kurulu'ndan rapor alınarak, çelişkinin giderilmesi hususunda davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu, doğmuş olan bu usuli kazanılmış hakka Yerel Mahkeme uymak zorunda olduğundan, daha sonra usuli kazanılmış hakkı ihlal eder şekilde, davacının Adli Tıp Kurumu raporu ile maluliyet durumunun tespit edildiği gözetilerek, maluliyet aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Haczedilmezlik şikayetini ileri süren borçlunun bu iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu- Mahkemenin ara kararında istenen avansın, keşif ve bilirkişi ücreti olduğu belirtildiğinden, istenen avans delil ikamesi avansı niteliğinde olup, HMK. mad. 324 gereğince, bu avansın süresinde yatırılmamasının hukuki sonucunun, delile dayanan tarafın o delilden vazgeçmiş sayılacağı olduğu-
Dava şartı olarak düzenlenen gider avansının dava açılırken yatırılması gerektiği ve bu aşamanın geçtiği, dolayısıyla tamamlanmış olduğu, öyleyse HMK hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilemeyeceği, 1086 sayılı HUMK yürürlükteyken açılan bu davada istenilen giderlerin delil avansı kabul edilip, HMK'nun 324. maddesi uygulanmak suretiyle sonuca gidilmesi gerektiği-
Çeke dayalı alacak istemine ilişkin davanın 1086 sayılı HUMK döneminde açıldığı ve davanın tahkikat aşamasında olduğu, bu davada, gider avansı değil, HMK'nun 324. maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği, delil avansının yatırılmamasının o delilden vazgeçme sonucunu doğuracağı, tek başına davanın reddine gerekçe olamayacağı-
Delil avansı gider avansında olduğu gibi HMK'nun 114. maddesinde belirtilen dava şartları arasında sayılmadığından, mahkemece ara kararında belirtilen delil avansının yatırılmaması nedeniyle dava şartlarının yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın usulden reddinin doğru olmadığı, mahkemece yapılacak iş, HMK'nun 324/2 maddesi gözetilerek ara kararında belirtilen delil avansıyla ilgili delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılacağı hükmü karşısında diğer delillerin incelenip sonucuna göre bir karar verilmesinden ibaret olması gerekeceği-
Mahkemenin , bilirkişi incelemesini 2 ve 3 no'lu ara kararlarının sonuçlarının gelmesine bağladığı, mahkemece, bu aşamada davacı kooperatifin tüm kayıt, defter, belge ve dayanakları ile bilanço, gelir-gider cetvelleri, yönetim ve denetim kurulu raporlarının öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise ilgili Ticaret Sicil Memurluğu'ndan ya da anasözleşmenin 41. maddesi gereğince Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü'nden; yine gönderilmeyen noterlik belgesinin ilgili noterlikten istenmesi, daha sonra bilirkişi incelemesine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, henüz bilirkişi incelemesi aşamasına gelmemiş dosyada, davacının usulüne uygun olarak verilen kesin sürede bilirkişi ücretini de yatırmamasının yargılamanın uzamasına neden olmadığı hususu da gözönünde bulundurularak, eksik bilgi ve belgelerin tamamlanmasından sonra bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesi gerekeceği-