İcra inkâr tazminatına "asıl alacak" miktarı üzerinden hükmedilmesi gerektiği-
Cezai şart ile ilgili alacaklar
Açtığı itirazın iptali davasında «itirazın kaldırılmasını» (takibin devamını ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesini) istemiş olan davacının açmış olduğu davanın «itirazın kaldırılması» olmayıp «itirazın iptali» davası olduğunun kabulü gerekeceği–
İş sahibinin, müteahhit aleyhine açtığı «kira yoksunluğu» ile ilgili alacak
«Vade farkı» (gecikme faizi) ile ilgili alacağa borçlunun mahsup iddiasında bulunarak itiraz etmesi halinde, takip konusu alacağın «likit» sayılmayacağı ve inkâr tazminatına hükmedilemeyeceği–
«İtirazın iptali» için mahkemeye başvurulması halinde, «haciz isteme» (İİK. 78) ve «satış isteme» sürelerinin işlemeyeceği–
Alacaklıya, takip konusu borcu haricen ödeyen borçlunun, icra takibinin iptalinden sonra, «itirazın iptali davası» açarak ödediğini geri isteyebileceği–
İtirazın iptali davası süresince satış istenemeyeceğinden, icra dairesinin «bu süre içerisinde satış istenmediğinden, haczin düştüğüne» ilişkin kararının, süresiz şikâyete neden olacağı–