Bir yıllık hak düşürücü süreden sonra «itirazın iptali davası» olarak açılmış olan davanın ıslah istemi olmaksızın salt dava ekonomisi kurallarına dayanılarak «alacak davası» olarak görülemeyeceği–
Unsurları belli olmak koşuluyla devamlı, değişik muhtevalı, birden çok yükümlülükleri içeren bir borç (kredi borcu ilişkisi) için kefil olunabileceği–
İİK. 67’de inkâr tazminatı talebi için bir süre öngürülmemiş olduğundan son oturumda dahi tazminat istenebilir mi? Bu durumda «iddianın (savunmanın) genişletilmesi yasağı» sözkonusu olur mu?–
İş sahibinin kendi düzenlediği hakedişte belirtilen borç
Haricen düzenlenip altındaki imzaları notere tasdik ettirilmiş olan kredi sözleşmesindeki imzasını inkâr eden borçlunun bu konudaki iddiasına dayanarak senedi tasdik eden noteri de taraf göstererek «ayrı bir sahtelik davası» açabileceği gibi (CMUK 314), açılmış bulunan bir davada «hadise» şeklinde de (HUMK. 316; şimdi, HMK. 208/3) ileri sürebileceği–
İflâstan sonra, müflis hakkında açılan itirazın iptali davasının, iflâs idaresine karşı yürütülebileceği–
İtiraz iptali davası icra takibi ile bağlantılı olduğunda davalı aleyhine girişilmiş geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmadıkça itirazın iptali davasının dinlenmeyeceği–