Câri hesabın kesilmesinden kaynaklanan alacaklara, hesabın kesildiği tarihe kadar oluşan dönemlerde, dönem faizlerinin gerçekleştikçe anaparaya eklenmesi ve sonraki dönem için oluşan borç üzerinden yeniden dönem faizinin hesaplanması (faizin kapitalize edilmesi) ve bu işlemin hesabın kesildiği tarihe kadar sürdürülerek, kesilen hesapta gerçekleşen borcun «ana borç» olarak kabul edilip, takip tarihine kadar sözleşmedeki temerrüt faizinin uygulanması gerekeceği–
«İtirazın iptali» davası olarak açılan davanın, mahkemece «alacak davası» olarak sonuçlandırılıp davalı aleyhine % 40 (şimdi; %20) tazminata hükmedilemeyeceği–
İcra takibinde, asıl alacağa, takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi de ilave edilerek bulunan tutara, takip tarihinden sonraki süre için faiz talep edilmesinin, işlemiş temerrüt faizine faiz isteği olup, BK’nun 104/son (şimdi; TBK. 121/son) maddesi hükmüne aykırı olacağı–
Davacının davalıya gönderdiği havalenin davalının savunmasında olduğu gibi karz ilişkisi nedeniyle değil, kooperatif üyeliğine kabulünün sağlanması amacıyla gönderildiğini yazılı delille kanıtlaması gerekeceği–
Takip konusu borcun bir kısmına itiraz edilmiş olması halinde, inkâr tazminatına takibin tamamı üzerinden değil, sadece itiraz edilen (dava konusu olan) kısım üzerinden hükmedileceği–
Teminat mektubundan kaynaklanan tazmin talebi
«Temerrüt faizi oranının, câri faize 30 puan eklenerek hesaplanacağı»na dair kredi sözleşmesindeki hükmün, kredi sözleşmesini imzalamış «borçlu» ve «kefil»ler için geçerli olacağı–
İtirazın iptali davalarında, İİK’nun 72/son hükmünün uygulanamayacağı, icra takibine yetki yönünden itiraz edilmemiş olmasının, itirazın iptali davasında, takibin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olmasını gerektirmeyeceği–
Borçlunun kredi borcu için yaptığı ödemeleri alacaklı bankanın, -BK. 84 (şimdi; TBK. mad. 100) uyarınca- öncelikle faiz borcuna mahsup edebileceği–
Kambiyo senedinden kaynaklanan alacaklar