Kat malikleri kurulunca kendisini de ilgilendiren konuda usul ve yasaya aykırı karar alındığı iddiasında bulunan kat maliki, bu konuda mahkemeye başvurarak kararı iptal ettirmedikçe, kat malikleri kurulu kararının kendisini de bağlayacağı–
Davacı bankanın açtığı itirazın iptali davası devam ederken, davacı bankanın iflasına karar verilmesi halinde İİK. 194 uyarınca davaya ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra devam edilebileceği–
Tek bir parsel üzerine inşa edilmiş blok apartmandaki bağımsız bölümler için Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri uyarınca kat irtifakı veya kat mülkiyeti tesis edilmekte ve bu blok yöntemi ile ilgili uyuşmazlıklarda anılan yasa hükümleri uygulanması, uyuşmazlıklar çözümlenirken bu blokların buluşturduğu toplu yapının yönetimi ile ilgili uyuşmazlıklarda ise KMK, Medeni Kanunun toplu mülkiyete ilişkin hükümleri veya Kooperatif Kanunu hükümlerinin uygulanması mümkün bulunmamakla birlikte bu konuda davada taraf olma ehliyeti konusunda yasal boşluğun varlığı kabul edilerek mahkemece MK’nun 1. maddesinden kaynaklanan görevi gereğince, benzer kurum ve kuruluşlar için yasalarımızda öngörülen düzenlemelerden örnekleme (kıyas) yolu ile yararlanarak, hak ve adalete, usul ve dava ekonomisine uygun biçimde hareket edilerek davacı/davalı yönetimin taraf ehliyetine sahip bulunduğunun kabulü gerekir-
Asıl borçlu ile beraber, borçtan kişisel olarak sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine -MK. 887 uyarınca- ihbar yapılmadıkça, ipotek borçluları için borç muaccel olmayacağından, bu kişiler hakkında ipotekli takip yapılamayacağı-
Alacaklının icra takibinde kötüniyetli olduğu iddia ve kanıtlanmadıkça, itirazın iptali davası sonucunda, alacaklı aleyhine «kötüniyet tazminatı»na hükmedilemeyeceği–
BK. 484 uyarınca kefaletin geçerliliğinin «yazılı olmasına» ve «kefilin sorumlu olduğu miktarın sözleşmede açıkça gösterilmiş olması»na bağlı olduğu– (Not: Yeni TBK. mad. 583'e göre; kefalet sözleşmesinin geçerliliği; sözleşmenin (kefilin kendi el yazısı ile) yazılı şekilde yapılmasına, kefilin sorumlu olacağı azami miktarın ve kefalet tarihinin sözleşmede belirtilmiş olmasına bağlanmış olup, TBK. mad 584'de de, kefalet için 'eşin rızası'na ilişkin koşullar düzenlenmiştir.)
Takip tarihinden önceki dönem için «işlemiş faiz» talep edilebilmesi için, borçlunun -BK. 101’e (şimdi; TBK. mad. 117) göre- temerrüde düşürülmesi gerekeceği, aksi taktirde alacaklının takip tarihinden itibaren gecikme (temerrüt faizi) isteyebileceği–
Akdi ilişkinin davalı tarafından inkâr edilmemiş olması halinde, bir miktar para alacağına ilişkin icra takibinin BK. 73 (şimdi; TBK. mad. 89); HUMK 10 (şimdi; HMK. 10) uyarınca alacaklının ikametgâhında yapılabileceği ve ödeme emrine itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davasının alacaklı tarafından aynı yerde (kendi ikametgâhının bulunduğu yerde) açılabileceği–