Şikayetçiler adına gönderilen satış ilanı tebligat zarfları üzerine "mernis adresi" olduğu yazılarak, satış ilanının tebliğe çıkarıldığı ve posta memuru tarafından Teb. K. mad. 21/2. gereğince, şikayetçilere tebliğ işleminin yapıldığı, bu durumda, satış ilanı tebliğ evrakı üzerinde; tebligatı çıkaran mercii tarafından Teb. K. mad. 23/1-8. ve Yön. mad. 16/2 kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının tebliğ işlemini kendiliğinden Teb. K. mad. 21/2 uyarınca yapmış olmasının usulsüz olduğu, o halde, satış ilanının şikayetçilere usulüne uygun tebliğ edilmemiş olması İİK. mad. 127 gereğince başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğundan, mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Satış ilanı tebligatının, şikayetçi vekili adına çıkartılmış olup, "sekreteri A.S. imzasına tebliğ edildi" şerhi ile 25/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği ancak muhatabın adreste bulunup bulunmadığı tespit ve tevsik edilmeksizin tebligatın doğrudan çalışana yapıldığı anlaşılmakla yapılan tebligat yasal düzenleme ve yönetmelik hükümlerine aykırı olup, borçlu vekiline yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu-
Satış ilanı tebligatı, şikayetçi vekili adına çıkartılmış olup, daimi çalışan şirketin evrak memuruna tebliğ edildi şerhi ile 10/07/2015 tarihinde tebliğ edildiği ancak muhatabın adreste bulunup bulunmadığı tespit ve tevsik edilmeksizin tebligatın doğrudan çalışana yapıldığı anlaşılmakla yapılan tebligatın yasal düzenleme ve yönetmelik hükümlerine aykırı olup, borçlu vekiline yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu-
Tebliğ evrakı kime verilmiş ise onun imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasının tebliğ evrakında bulunmasının zorunlu unsurlardan olduğu- İİK’nun 127. maddesi gereğince satış ilanının bir suretinin alakadarlara tebliği zorunlu olup bu hususun başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Kendisine kıymet taktiri ve satış ilanının tebliğ edilmediğini ileri süren kişi tapudaki ilgili kişilerden olmadığından, İİK'nun 127. maddesi uyarınca kendisine satış ilanı ve kıymet takdir raporunun tebliğinin de gerekmeyeceği- Şikayetçi borçlulara yapılan kıymet takdir tebliği işleminin usulüne uygun olduğu, kıymet takdir tebliği işlemi usulsüz bile olsa, borçlular en geç kıymet takdir raporuna, satış ilanı tebliği ile muttali olacağından, o tarihten itibaren İİK'nun 128/a maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürede kıymet takdirine itiraz edilmemiş ise; kıymet takdir işleminin usulsüz tebliğ edilmesi hususunun tek başına ihalenin feshi sebebi oluşturmayacağı-
İhalenin feshi istemine ilişkin şikayet dilekçesinde, satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddianın bulunmadığı, ayrıca satılan taşınmazların esaslı niteliklerindeki hata nedenine de dayanılmadığı gibi, borçlu vekilinin fesada ilişkin ileri sürdüğü nedenlerin, ihalenin yapılması anında gerçekleşen olaylara ilişkin olmakla, bu fesada bilahare vakıf olduğuna dair bir beyanda da bulunulmadığı görülmekte olup; bu haliyle İİK'nun 134/7. maddesinde öngörülen sürenin burada uygulanmasının mümkün olmadığı- İhalenin feshi istemi şikayetin sürede olmaması nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddedileceğinden şikayetçi aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Borçlu vekiline gönderilen satış ilânının; "yanı işyerinde daimi çalışan D.Ö.'in imzasına teslim edildi" açıklaması ile 11.10.2013 tarihinde tebliğ edildiği, vekile yapılan bu tebligatta, tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunup bulunmadığının araştırılıp tespit edilmediği, bu durumda tebliğ işleminin, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi hükümlerine uygun olarak yapılmaması nedeniyle usulsüz olduğundan ihalenin başlı başlına bu sebepten feshedilmesi gerekeceği-
Borçlu adına çıkartılan satış ilanına ilişkin tebligatlar, “Tebliğ evrakı işyerinde işçisi ... imzasına tebliğ edilmiştir” şerhi ile yapılmış ise de, muhatabın iş yerinde bulunup bulunmadığına dair bir açıklamanın tebliğ evrakında yer almadığı görülmekle, muhatabın adreste bulunmadığının tespiti yapılmadan, doğrudan çalışana yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Satış ilanının satış kararına ve kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerektiği; takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, söz konusu mahkeme kararlarının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı- Vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatı yok hükmünde olup sonuç doğurmayacağı- İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmesi gerektiği, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Mahkemece ihalenin feshi talebinin esastan reddine karar verilmesi halinde, İİK.nun 134/2. maddesi uyarınca şikayetçinin, feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği-
Şikayetin kabulü ve ihalenin feshine yönelik bozma ilamına uyulması ile alacaklı yararına usuli kazanılmış hak meydana geleceği, bu durumda yerel mahkemece şikayetin reddine hükmedilmesinin hatalı olduğu-