Kendisine tebligat yapılacak kimse veya tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memurunun, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim edeceği, tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildireceği ve İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı- Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekeceği- Muhatabın, tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebileceği- Muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği “tevsik edilmeden” yapılan tebligat işlemi geçersiz olduğu- İİK. mad. 127 gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmesi gerektiği ve borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi dairenin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Borçlu şirkete yapılan satış ilanına ilişkin tebligat; "şirkette daimi çalıştığını beyan eden görünüş itibariyle reşit ve ehliyetli olan sekreter .........'a tebliğ edildi" şerhi ile 07.12.2015 tarihinde tebliğ edilmişse de, tebliğ işlemi sırasında, şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise, bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin çalışana tebliğ yapıldığı, 27.07.2015 tarihli imza sirkülerine göre de sekreterin borçlu şirket temsilcisi olmadığı anlaşılmakla, anılan tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddesi hükümlerine aykırı olup usulsüz olduğu- Satış ilanı tebliği, Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı olarak yapıldığından ve dolayısıyla satış ilanı tebliği zorunluluğu bu hali ile yerine getirilmediğinden, bu hususun başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Borçlu adına gönderilen satış ilanının; "Adresin kapalı olması sebebiyle komşusu soruldu. Muhatabın geçici olarak çarşıya gittiğini sözlü beyan etmiş olup imza atmaktan kaçınmıştır. Tebliğ evrakı Cumhuriyet mahallesi muhtarına teslim edilerek 2 no'lu haber kağıdı kapısına yapıştırılmış olup durumdan isim ve imza vermeyen yan komşusu haberdar edilmiştir. 02.11.2015" şerhiyle, 7201 sayılı Kanun'un 21/1. maddesine göre tebliğe çalışıldığı, ancak tebliğ evrakında, bilgisine başvurulan ve haber verilen komşuların isimleri tesbit ve tevsik edilmeden tebliğ işleminin yapıldığı anlaşıldığından, yapılan tebligatın, 7201 sayılı Kanun'un 21/1. maddesi ile Yönetmeliğin 30. maddesi hükümlerine aykırı olduğundan usulsüz olduğu-
Satış ilanının, kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerekeceği, takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olmasının, söz konusu mahkeme kararının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı, emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatının yok hükmünde olup sonuç doğurmayacağı, şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmamasının da sonuca etkili olmadığı-
Satış ilanının, kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerekeceği, takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olmasının, söz konusu mahkeme kararının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı, emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatının yok hükmünde olup sonuç doğurmayacağı, şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmamasının da sonuca etkili olmayacağı-
İİK'nun 127. maddesi gereğince satış ilanının bir suretinin borçluya tebliğinin zorunlu olduğu, ancak satış ilanının tebliğ edilmediği ve usulsüz tebliğ edildiği iddiasının, ancak ilgilisince ileri sürülebileceği, taşınmaz malikine ve diğer hissedarlara tebligat yapılmamış olmasının, şikayetçi borçlulara değil, tebligat yapılmayan ilgilisine şikayet hakkı vereceği, mahkemece, satış ilanının malike tebliğ edilmemesi nedenine dayalı olarak satış kararının iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı-
İhalenin feshi istemine ilişkin şikayet dilekçesinde, vekile yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu yönünde bir iddia bulunmadığından mahkemece re'sen vekile yapılan tebliğin usulsüz olduğunun gözetilemeyeceği-
Borçluya çıkartılıp bila tebliğ edilen tebligat adresi, ticaret sicil adresinden farklı olduğundan, bir başka anlatımla anılan adresin ticaret sicili adresinin birebir aynısı olmadığından, TK'nun 35/4. maddesine göre çıkarılan tebligatın usulsüz olduğu-
Tebliğ memuru tarafından, muhatap borçlunun, adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin borçlunun oğlu imzasına tebligat yapılmasının usulsüz olduğu-
İhalenin feshi talebinde bulunan şikayetçinin, satışın yapıldığı takip dosyasında borçlu olarak gösterilmiş ise de, satış kararından önce alacaklının bu şikayetçi yönünden takipten vazgeçtiği, bu durumda şikayetçinin satış dosyasına taraf olmadığı gibi ihale konusu taşınmazın tapu sicilinde ilgili sıfatı da bulunmadığından, öte yandan şikayet konusu ihaleye de pey sürmek suretiyle katılmadığından, ihalenin feshini istemesine yasal imkanın olmadığı, bu durumda şikayetçinin aktif husumet ehliyeti bulunmadığından işin esasına girilmeden mahkemece istemin reddi gerekeceği- Şikayete konu satış ilanı tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından TK'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının kendiliğinden satış ilanı tebliğ işlemini TK'nun 21/2. maddesi uyarınca yapmasının 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği hükümlerine aykırı olduğu- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-