Elektrik aboneliğinden kaynaklı borçtan, aralarında organik bağ bulunan ve aboneliğin tesis edildiği fabrikayı işletmenin devri mahiyetindeki işlemler ile edinen davalı şirketlerin sorumlu olduğu iddiasıyla açılan alacak istemine ilişkin uyuşmazlıkta, muarazanın giderilmesi ve abonelik tesisi istemli dava hakkında verilecek hükmün, iş bu davayı etkileyecek nitelikte bulunduğu gözetilerek, önceden açılmış olan … sayılı dava dosyasının sonuçlanmasının bekletici sorun yapılması veya iş bu davanın o dava ile birleştirilmesine karar verilmesi gerektiği-
3. HD. 07.02.2017 T. E: 2016/12672, K: 874-
Örtülü ticari işletme devri iddiasına dayalı alacağın tahsili isteminde; çekini, illetten mücerret olması, kayıtsız şartsız bir borç ödenmesi anlamına gelmekte olduğu, temel ilişkiden kopuk bir çekin düzenlendiğini kabul etme olanağı bulunmadığından, mahkemece davanın faturaya dayalı alacak davası olarak ıslah edilmesinin mümkün olduğu nazara alınarak,  ticari işletme devri hususunda değerlendirme yapılıp, böyle bir devrin varlığı halinde asıl borçlu ile birlikte davalının da müteselsil sorumlu ve bu sorumluluk nedeniyle de davacının talep hakkının oluşacağı-
11. HD. 06.10.2016 T. E: 122, K: 7855-
3. kişinin açtığı davanın reddi kanaati hasıl olmuşsa davanın reddine karar verilmekle yetinilmesi gerektiği, 3. kişinin açtığı davada alacaklı yönünden ret, borçlu yönünden kabul kararı verilmesinin hatalı olduğu-
Dava konusu haciz sırasında 3. kişinin istihkak iddiasında bulunduğu görülmekte ise de borçlunun da haciz mahallinde olduğunun anlaşıldığı, buna göre; somut olayda, İİK’nin 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekeceği, bu yasal karinenin aksinin davacı 3. kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerekeceği-
İşletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin açılan davada, davacı aleyhine icra takibine başlanılması üzerine taşınmaz malikine ... TL ödeme yapılmış ve davalının bu meblağın tümünden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği; ancak, sözleşmenin anılan 7.2 maddesindeki ihbar yükümlülüğünün yerine getirildiği iddia ve ispat olunmadığı gibi, mahkemece bu yükümlülüğe uyulmamasının sonuçları da değerlendirilmediğinden, mahkemece gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacı tarafından yapılan bu ödeme, tazminat miktarı ile birlikte işlemiş faiz, yargılama gideri, vekalet ücreti, icra giderleri ve ilam sonrası işleyen faizi içermekte olup, davacının davalıya ne miktarda rücu edebileceğinin belirlenmesi gerektiği- 
İşletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin açılan davada,davalının bu meblağın tümünden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği; ancak, sözleşmenin anılan 7.2 maddesindeki ihbar yükümlülüğünün yerine getirildiği iddia ve ispat olunmadığı; mahkemece bu yükümlülüğe uyulmamasının sonuçları değerlendirilmediğinden mahkemece gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacı tarafından yapılan bu ödeme, tazminat miktarı ile birlikte işlemiş faiz, yargılama gideri, vekalet ücreti, icra giderleri ve ilam sonrası işleyen faizi içermekte olduğu; davacının davalıya ne miktarda rücu edebileceğinin belirlenmesi gerektiği- 
İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin açılan davada, sözleşmenin imza tarihinden sonra davacı aleyhine tazminat davası açıldığı; taşınmaz malikine ... TL ödeme yapıldığı- Davalının bu meblağın tümünden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği; ancak, sözleşmenin anılan 7.2 maddesindeki ihbar yükümlülüğünün yerine getirildiği iddia ve ispat olunmadığı gibi, mahkemece bu yükümlülüğe uyulmamasının sonuçları da değerlendirilmediğinden, mahkemece gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacı tarafından yapılan bu ödeme, tazminat miktarı ile birlikte işlemiş faiz, yargılama gideri, vekalet ücreti, icra giderleri ve ilam sonrası işleyen faizi içermekte olup davacının davalıya ne miktarda rücu edebileceğinin belirlenmesi gerektiği- 
İşletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin açılan davada, dava konusu faturalardan Ağustos 2006 ve Eylül 2006 tarihli olanlar İHDS'nin imza tarihinden sonraki döneme ilişkin olup Temmuz 2006 tarihine ilişkin olan ise kısmen İHDS imza tarihinden sonraki dönemi kapsadığından, İHDS imzalandıktan sonraki döneme ilişkin davalı TEDAŞ'ın sorumluluğu bulunmadığı gözetilerek bir karar vermesi gerektiği- Rücu hakkı başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkı olup davacının mal varlığındaki eksilme, ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği-