3. kişinin açtığı davanın reddi kanaati hasıl olmuşsa davanın reddine karar verilmekle yetinilmesi gerektiği, 3. kişinin açtığı davada alacaklı yönünden ret, borçlu yönünden kabul kararı verilmesinin hatalı olduğu-
Dava konusu haciz sırasında 3. kişinin istihkak iddiasında bulunduğu görülmekte ise de borçlunun da haciz mahallinde olduğunun anlaşıldığı, buna göre; somut olayda, İİK’nin 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekeceği, bu yasal karinenin aksinin davacı 3. kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerekeceği-
İşletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin açılan davada, davacı aleyhine icra takibine başlanılması üzerine taşınmaz malikine ... TL ödeme yapılmış ve davalının bu meblağın tümünden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği; ancak, sözleşmenin anılan 7.2 maddesindeki ihbar yükümlülüğünün yerine getirildiği iddia ve ispat olunmadığı gibi, mahkemece bu yükümlülüğe uyulmamasının sonuçları da değerlendirilmediğinden, mahkemece gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacı tarafından yapılan bu ödeme, tazminat miktarı ile birlikte işlemiş faiz, yargılama gideri, vekalet ücreti, icra giderleri ve ilam sonrası işleyen faizi içermekte olup, davacının davalıya ne miktarda rücu edebileceğinin belirlenmesi gerektiği- 
İşletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin açılan davada,davalının bu meblağın tümünden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği; ancak, sözleşmenin anılan 7.2 maddesindeki ihbar yükümlülüğünün yerine getirildiği iddia ve ispat olunmadığı; mahkemece bu yükümlülüğe uyulmamasının sonuçları değerlendirilmediğinden mahkemece gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacı tarafından yapılan bu ödeme, tazminat miktarı ile birlikte işlemiş faiz, yargılama gideri, vekalet ücreti, icra giderleri ve ilam sonrası işleyen faizi içermekte olduğu; davacının davalıya ne miktarda rücu edebileceğinin belirlenmesi gerektiği- 
İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin açılan davada, sözleşmenin imza tarihinden sonra davacı aleyhine tazminat davası açıldığı; taşınmaz malikine ... TL ödeme yapıldığı- Davalının bu meblağın tümünden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği; ancak, sözleşmenin anılan 7.2 maddesindeki ihbar yükümlülüğünün yerine getirildiği iddia ve ispat olunmadığı gibi, mahkemece bu yükümlülüğe uyulmamasının sonuçları da değerlendirilmediğinden, mahkemece gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacı tarafından yapılan bu ödeme, tazminat miktarı ile birlikte işlemiş faiz, yargılama gideri, vekalet ücreti, icra giderleri ve ilam sonrası işleyen faizi içermekte olup davacının davalıya ne miktarda rücu edebileceğinin belirlenmesi gerektiği- 
İşletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin açılan davada, dava konusu faturalardan Ağustos 2006 ve Eylül 2006 tarihli olanlar İHDS'nin imza tarihinden sonraki döneme ilişkin olup Temmuz 2006 tarihine ilişkin olan ise kısmen İHDS imza tarihinden sonraki dönemi kapsadığından, İHDS imzalandıktan sonraki döneme ilişkin davalı TEDAŞ'ın sorumluluğu bulunmadığı gözetilerek bir karar vermesi gerektiği- Rücu hakkı başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkı olup davacının mal varlığındaki eksilme, ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği- 
Mahkemece, davacı vekilinin dava dilekçesinde delil olarak ileri sürdüğü faturalar, davacı üçüncü kişinin tutması zorunlu ticari defterler, borçluların işletme defterlerindeki kayıtlar esas alınmak, davacı 3. kişi borçlularla ilgili ticaret sicil ve esnaf odası kayıtları, anılan taraflara ait Vergi Dairesi kayıtları da getirtilmek suretiyle, makine mühendisi, mali müşavir bilirkişilerden oluşacak bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak haczedilen makinaların, davacının dayandığı faturada belirtilen makineler olup olmadığı, bu faturanın davacının ticari defterlerine işlenip işlenmediği, işlenmişse bu defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılıp yapılmadığı hususlarının ticaret sicil ve vergi dairesi kayıtları da dikkate alınarak açıklığa kavuşturulması, ve bundan sonra uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
7. HD. 15.03.2016 T. E: 2015/6879, K: 6258-
Davacı, borçlu davalı şirketin ticari işletmesini diğer davalıya devretmesi nedeniyle aralarındaki tasarrufun iptalini talep etmiş olduğundan, her iki davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi vasıtası ile inceleme yapılarak borçlu davalı tarafından diğer davalıya devredilen  her hangi bir mal veya hakkın olup olmadığının araştırılması, istihkak davasına konu olan malların tasarrufun iptali davasının konusunu oluşturan mallar olup olmadığının araştırılıp irdelenmesi gerekeceği-
Borcun doğumundan sonra, borçlunun mali durumu konusunda bilgi sahibi olan davalı üçüncü işiye yapılan işyeri devrinin danışıklı olduğu kabul edilmesi gerektiği- Danışıklı işyeri devri alacaklının haklarını etkilemeyeceği- İşyeri devrinin danışıklı olmadığı düşünülse de, bu devrin İİK'nun 44.madde koşullarına uygun olarak yapıldığı iddia ve ispat edilmediğinden alacaklının hakları yine etkilenmeyeceğinden davacı alacaklının davasının kabulüne, aksi halde, yani devir borcun doğumundan önce yapılmış ise alacaklının açtığı davanın reddine karar verilmesi gerektiği-