Davaya konu haczin yapıldığı iş yerinin borçlu şirketin ticaret sicilindeki adresi olduğu, borçlu şirket ile üçüncü kişi aynı İş kolunda ticari faaliyette bulunduğu, davalı üçüncü kişi, haciz adresindeki faaliyetine, borcun doğumundan ve takip tarihinden sonra başlamış olduğu, 3. kişinin sunduğu vergi levhası ise beyana dayalı olarak düzenlenen her zaman temini mümkün belgelerden olup, kira sözleşmesinin şahıslar arasında her zaman düzenlenebilecek nitelikte belgelerden olup kira başlangıç tarihi borcun doğum ve takip tarihinden sonra olduğu, istihkak iddiası kanıtlanamamış olup istihkak iddiasının, alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla danışıklı olarak ileri sürüldüğünün ve muvazaalı işlemler yapıldığının kabulü gerektiği-
Bilirkişi raporunda davacının davalıya verdiği kredi kartının bireysel kredi kartı olduğu, bu nedenle davalının şahsına ait ticari işletmenin davadışı şirketle birleşmesinin bu bireysel kredi kartından doğan borcunu etkilemeyeceği açık olup, ayrıca bu kredi kartının davalının ticari işletmesinde kullanıldığı kabul edilse dahi davalının şahsi sorumluluğunun TBK'nun 202. maddesi kapsamında devam edeceği- İcra İflas Kanunu'nun 179/b maddesi iflasın ertelenmesi talebinin icra takiplerine yönelik uygulamayı düzenlemiş olup iflas davası dışındaki davalar yönünden uygulanamayacağından maddenin erteleme süresi içinde takip işlemi yapılamayacağından söz ettiği, itirazın iptali davası açılmasının bir takip işlemi olmadığı ve erteleme süresi içinde iflas davası hariç dava açılabileceği veya açılmış davalara devam olunabileceği ancak bu davalar sonucunda verilen ilama bağlı olarak ilamlı icra uygulanamayacağı-
Takip borçlusunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise ve duruşmalara dahil edilmesinin, işin esasına etki etmeyecekse davada taraf olarak gösterilmesinin gerekli olmadığı, ne var ki, yokluğunda alınan haciz kararlarından haberdar edilmeyen, 103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçlunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemediğinden, davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı alacaklıya süre verilerek taraf teşkilinin sağlanması, tarafların tüm delillerinin toplanmasının ardından, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacı 3. kişinin açtığı davanın reddine karar verilmişse de, mahkemece, 3. kişinin mahcuzlara ilişkin sunduğu faturaların mahcuzlarla karşılaştırılması, bu faturalar ile birlikte davacının mülk sahibiyle yaptığı kira sözleşmesi uyarınca yaptığı kira ödemelerinin, davacı tarafından, dava dışı devreden şirkete yapılan devir bedeli ödemelerinin ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığının tespiti için davacı defterlerinde, takip borçlusu ve dava dışı devreden şirketlerin ticari defterleri üzerinde, açılış kapanış tasdikleri de göz önünde bulundurularak karşılaştırmalı olarak inceleme yaptırılması, mali müşavir ve hesap uzmanı katılımı ile uzman bilirkişi raporu düzenlettirilmesi, ayrıca kira sözleşmesinin ilgili Vergi Dairesine bildirilip bildirilmediğinin ve şirketin kira parası, stopaj ödeyip ödemediğinin araştırılması,icra takip dosyası da getirtilerek, haciz tutanağındaki bilgilerin dikkate alınması sonucunda bir karar verilmesi gerektiği-
İİK’nun 99. maddesine dayalı alacaklının istihkak iddiasının reddi talebine ilişkin davada, taraflar arasında danışıklı işlem olduğu iddia edilmemiş olup, davalılar arasında devir ilişkisinin bulunduğu ihtilaflı değil ise de, mahkemece İİK'nun 44. maddesi TBK ve TTK hükümleri uygulanmak suretiyle davalı üçüncü kişinin borçtan sorumlu olması gerektiğine dair kabulü doğru bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerektiği-
İşçinin iş sözleşmesinin işyeri devrinden önce sona erdiği dikkate alındığında, İş Kanunu mad. 6' nın uygulanmasının mümkün olmadığı; fesih tarihinde yürürlükte bulunan 878 sayılı BK mad. 179 uyarınca işletmenin aktif ve pasifleriyle birlikte devrinin söz konusu olup olmadığının araştırılması gerektiği-
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine-
Elektrik aboneliğinden kaynaklı borçtan, aralarında organik bağ bulunan ve aboneliğin tesis edildiği fabrikayı işletmenin devri mahiyetindeki işlemler ile edinen davalı şirketlerin sorumlu olduğu iddiasıyla açılan alacak istemine ilişkin uyuşmazlıkta, muarazanın giderilmesi ve abonelik tesisi istemli dava hakkında verilecek hükmün, iş bu davayı etkileyecek nitelikte bulunduğu gözetilerek, önceden açılmış olan … sayılı dava dosyasının sonuçlanmasının bekletici sorun yapılması veya iş bu davanın o dava ile birleştirilmesine karar verilmesi gerektiği-
3. HD. 07.02.2017 T. E: 2016/12672, K: 874-
Örtülü ticari işletme devri iddiasına dayalı alacağın tahsili isteminde; çekini, illetten mücerret olması, kayıtsız şartsız bir borç ödenmesi anlamına gelmekte olduğu, temel ilişkiden kopuk bir çekin düzenlendiğini kabul etme olanağı bulunmadığından, mahkemece davanın faturaya dayalı alacak davası olarak ıslah edilmesinin mümkün olduğu nazara alınarak,  ticari işletme devri hususunda değerlendirme yapılıp, böyle bir devrin varlığı halinde asıl borçlu ile birlikte davalının da müteselsil sorumlu ve bu sorumluluk nedeniyle de davacının talep hakkının oluşacağı-