Takibe dayanak bonolarda şikayetçi-borçlunun keşideci, alacaklı faktoring şirketinin lehtar olduğu, faktoring şirketinin Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 8. maddesinin 2. ve 3. fıkralarına göre ancak teminat mahiyetinde lehtar sıfatıyla bono alabileceği, bu anlamda verilmiş olan bonoların kanun gereği teminat bonosu olarak kabulünün zorunlu olduğu, o halde, mahkemece asıl dava yönünden borca itirazın kabulü ile İİK’nun 169/a maddesine göre takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği- İhtiyati haczin infazı sonrasında şikayetçi-borçlu tarafından İİK’nun 266. maddesi gereğince teminat mektubu verilerek haczin teminata kaydırıldığı, şikayete konu İcra müdürlüğünün 07.07.2020 tarihli kararında takibin kesinleştiğinden bahisle teminat mektubunun paraya çevrildiğinden bahsedildiği, oysa borçlu süresi içinde İcra mahkemesine başvurarak itiraz ve şikayette bulunduğundan takibin kesinleşmediği, takibin teminat bonosu olduğu ve İİK’nun 169/a maddesi gereğince takibin durdurulması söz konusu olduğundan ihtiyati haciz de hükümsüz kalmış olup, hacze dayanak olarak verilen teminat mektubunun nakde çevrilerek alacaklı tarafından tahsil edildiği anlaşılmakla, tahsil edilen paranın iadesinin yargılamayı gerektirdiğinden ancak borçlu tarafından genel mahkemelerde açılacak istirdat davası ile istenebileceği, o halde, mahkemece, birleşen ............ sayılı dosya yönünden şikayetin kabulü ile .............. İcra Müdürlüğü’nün .............. sayılı dosyada verilen 07.07.2020 tarihli müdürlük işleminin iptaline karar verilmesi gerekeceği- İİK'nun 36. maddesinin uygulanma şekline ilişkin şikayet olup, anılan kararın temyiz kabiliyetinin bulunmadığı-
Şikayetçi borçlunun ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği ................. İcra Hukuk Mahkemesi'nin ................. Esas sayılı mahkeme dosyasında ihtiyati hacizlerin icra dosyasına yatırılan 1.100.000,00 TL nakit teminat üzerinde devam ettiği, mahkemenin para dışında gösterilmek istenen teminat türlerini uygun bulması ve teminat miktarını belirlemesi gerektiği, mahkemece uygun görülen teminat türünün nakit teminat olduğu dikkate alınarak, borçlu tarafın şikayete konu edilen talebin reddine dair olan icra müdürlük işleminin yerinde olduğu-
Şikayetçi üçüncü kişinin tüm mal varlığı aleyhine verilmiş bir ihtiyati haciz kararı bulunmadığı- Şikayetçi üçüncü kişinin, iptal davası nedeniyle İİK 281/2 uyarınca dava konusu taşınmazları üzerinde tatbik edilen ihtiyati hacizlerin banka teminat mektubu karşılığında kaldırılması istemine ilişkin uyuşmazlıkta İİK'nın 266. maddesinin uygulanamayacağı-
Dosya borcunun diğer borçlu tarafından ihtirazı kayıt ile takip dosyasına yatırılması nedeniyle aşkın hale geldiği iddiasıyla hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin uyuşmazlıkta, takipteki diğer borçlunun "icra tehditi altında" şerhiyle dosya borcunu yatırdığı, takibin diğer iki borçlu hakkında durdurulduğu, şikayetçi tarafından borç yatırılmadığından hacizlerin aşkın haciz haline geldiğinin kabul edilemeyeceği- Şikayetçi tarafından dosya borcu yatırılmadığından hacizler aşkın hale gelmediği-
Bölge Adliye Mahkemesince icranın geri bırakılması kararı getirilene kadar takibin durdurulmasını sağlamak için İİK 36. maddesi gereğince yatırılan teminatın, İİK 266. maddesinde öngörülen koşulların yerine getirilmesi ile bu madde kapsamında takip dosyasından konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılarak ihtiyati haczin teminat üzerine devamına dair karara dayanak olarak alınan teminattan farklı olduğu ve birbirinin yerine geçemediği- İİK 36/5 maddesine göre; bölge adliye mahkemesince, başvurunun haklı görülmesi hâlinde teminatın geri verilip verilmeyeceğine karar verileceği Yargıtayca hükmün bozulması hâlinde borçlunun başvurusu üzerine, bozmanın mahiyetine göre teminatın geri verilip verilmeyeceğine bozma sonrası esası inceleyecek mahkemece kesin olarak karar verileceğinden, İİK 36/5 . maddesi gereğince teminatın iadesine karar verilmesi halinde dahi takip dosyası kapsamında İİK 266. madde gereği alınan teminatın varlığını koruyacağının tartışmasız olduğu, o halde, ilk derece mahkemesince alacaklının şikayetinin kabulü ile 26.11.2020 tarihli icra müdürlüğü kararının iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının istinaf istemi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile kaldırılarak ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiği ve icra dosyası ile anılan kararın infazının talep edildiği, takip talebinde bulunulmadığı, sadece genel mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının infaz edildiği görülmüş olup, esas takibin başlatıldığından söz edilemeyeceği- İhtiyati haczin infazına ilişkin şikayetleri inceleme görevinin, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine ait olduğu, icra mahkemesinin talep hakkında karar verme görevi bulunmadığı-
Genel mahkemede yargılama sırasında verilen ihtiyati haciz kararının infaz edildiği,, ancak ihtiyati haciz hakkında bir takibin bulunmadığı görüldüğünden, ihtiyati tedbir niteliğindeki ihtiyati haczin infazına ilişkin şikayetlerin de kararı veren mahkemece incelenmesi gerektiği, teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine yapılan başvurunun görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Tasarrufun iptali davasının davalısı konumundaki şikayetçi hakkındaki ihtiyati haciz kararının asıl takibin başlatıldığı icra dosyasında tatbik edilmesi nedeni ile teminat karşılığında ihtiyati hacizlerin kaldırılması isteminin icra mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği-
Nakdi teminatın yatırıldığı tarih itibariyle dosya hesabında tespit edilen tüm dosya borcu tutarını (asıl alacak ve fer'ileri) karşılar miktar icra dairesine sunulmak suretiyle dosya borcu depo edilmiş ise, İİK'nın 266. maddesi koşulları yerine getirilmiş olacağı gibi daha önce konulmuş bulunan hacizlerin de aşkın hale geleceğinin kabulü gerekeceği, o halde, mahkemece, borçlu vekili tarafından mehil vesikasının alınması sırasında yatırılan teminatın, o tarih itibariyle dosya alacağının fer'ileri ile birlikte tamamını karşılayıp karşılamadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar vermesi gerekeceği-
Kesinleşmeyen takipte ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına ilişkin yetkinin, ihtiyati hacze karar veren asliye ticaret mahkemesinde olduğundan bahisle şikayetin reddinin hatalı olduğu, takip başladıktan sonra bu yetki icra mahkemesine geçeceği-