Taşınmazları hacizle yükümlü olarak iyi niyetle satın alan şikayetçi üçüncü kişinin, tapu kayıtlarında belirli olan ve kesinleşen haciz miktarı üzerinden sorumlu olduğu- Alacaklının icra takibinde talep ettiği miktar (300.000 USD), tapu kayıtlarına şerh edilmediği veya ek tamamlayıcı bir haciz yapılmadığı sürece, bu hususun iyi niyetli üçüncü kişi aleyhine sonuç doğurmayacağı- Şikayetçi üçüncü kişinin, taşınmazların tapu kaydında bulunan tutar kadar (müzekkerelerde yer alan 1.063.950 TL tutarında) ihtiyati haciz kararından sorumlu olduğu, ihtiyati haciz miktarı, faiz ve masrafları ödendiği takdirde, tapu kaydında bulunan (ihtiyati) hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davasının yargılaması sırasında verilen ihtiyati haciz kararının infaz edildiğinden, İİK’nın 266. maddesinin somut uyuşmazlıkta uygulanma imkanının bulunmadığı-
Tasarrufun iptali davasının yargılaması sırasında verilen ihtiyati haciz kararının infaz edildiğinden İİK’nın 266. maddesinin somut uyuşmazlıkta uygulanma imkanının bulunmadığı-
İİK 281/2'de (tasarrufun iptali davalarında) düzenlenen ihtiyati haczin HMK 389 vd'nda düzenlenen ihtiyati tedbir niteliğinde olmadığı, İİK 257 vd.'nda düzenlenen ihtiyati hacizden farklı olduğu ve iptal davasını kazanan davacı alacaklının  ihtiyati haczin dayanağı olan iptale ilişkin ilamı bir aylık süre içinde, icra dairesine ibraz etmesinin zorunluluğu bulunmadığı ve İİK 264/3 hükmü burada uygulanmayacağından, tasarrufun iptali davası sırasında verilen ihtiyati haciz, tasarrufun iptali kararı ile kesin hacze dönüşeceğinden, ihtiyati haciz kararının, asıl icra dosyasından infazı gerektiği- İptal davasında İİK 281/2 uyarınca verilen ihtiyati haciz kararı icra takip dosyasında infaz edilse de, şikayetçi üçüncü kişinin borçlu sıfatının bulunmadığı ve hakkında herhangi bir icra takibinin başlatılmadığı, sadece hakkında, tasarrufun iptali davasının yargılaması sırasında verilen ihtiyati haciz kararı infaz edildiğinden, İİK 266'nın uygulanma imkanının bulunmadığı- Şikayetçi üçüncü kişinin, iptal davası nedeniyle İİK 281/2 uyarınca mal varlığı üzerinde tatbik edilen ihtiyati hacizlerin banka teminat mektubu karşılığında kaldırılması isteminin, tasarrufun iptali davasının yargılamasında görevli olan ve ihtiyati haciz kararını veren asliye hukuk mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği-
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasıdır.
Alacaklı tarafından 125.000,00 TL bedel üzerinden ................ Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ............. D. İş dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığının, ihtiyati haciz kararı kapsamında 3. kişiye birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğinin, 3. kişi vekilinin ihbarnameye cevabında şikayetçi borçlunun haciz ihbarnamesi tebliğ tarihi itibariyle müvekkili nezdinde dosya borcunu karşılayacak tutarda alacağı olduğunun, haciz yazısında belirtilen 125.000,00TL’nin icra dosyasına ...........tarihinde ödendiğinin, bu tutar üzerinde başkaca haciz bulunmadığının beyan edildiğinin görüldüğü, o halde; Bölge Adliye Mahkemesince ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına yönelik karara karşı alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçi borçlunun ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği ................. İcra Hukuk Mahkemesi'nin ................. Esas sayılı mahkeme dosyasında ihtiyati hacizlerin icra dosyasına yatırılan 1.100.000,00 TL nakit teminat üzerinde devam ettiği, mahkemenin para dışında gösterilmek istenen teminat türlerini uygun bulması ve teminat miktarını belirlemesi gerektiği, mahkemece uygun görülen teminat türünün nakit teminat olduğu dikkate alınarak, borçlu tarafın şikayete konu edilen talebin reddine dair olan icra müdürlük işleminin yerinde olduğu-
Şikayetçi üçüncü kişinin tüm mal varlığı aleyhine verilmiş bir ihtiyati haciz kararı bulunmadığı- Şikayetçi üçüncü kişinin, iptal davası nedeniyle İİK 281/2 uyarınca dava konusu taşınmazları üzerinde tatbik edilen ihtiyati hacizlerin banka teminat mektubu karşılığında kaldırılması istemine ilişkin uyuşmazlıkta İİK'nın 266. maddesinin uygulanamayacağı-
Dosya borcunun diğer borçlu tarafından ihtirazı kayıt ile takip dosyasına yatırılması nedeniyle aşkın hale geldiği iddiasıyla hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin uyuşmazlıkta, takipteki diğer borçlunun "icra tehditi altında" şerhiyle dosya borcunu yatırdığı, takibin diğer iki borçlu hakkında durdurulduğu, şikayetçi tarafından borç yatırılmadığından hacizlerin aşkın haciz haline geldiğinin kabul edilemeyeceği- Şikayetçi tarafından dosya borcu yatırılmadığından hacizler aşkın hale gelmediği-
Bölge Adliye Mahkemesince icranın geri bırakılması kararı getirilene kadar takibin durdurulmasını sağlamak için İİK 36. maddesi gereğince yatırılan teminatın, İİK 266. maddesinde öngörülen koşulların yerine getirilmesi ile bu madde kapsamında takip dosyasından konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılarak ihtiyati haczin teminat üzerine devamına dair karara dayanak olarak alınan teminattan farklı olduğu ve birbirinin yerine geçemediği- İİK 36/5 maddesine göre; bölge adliye mahkemesince, başvurunun haklı görülmesi hâlinde teminatın geri verilip verilmeyeceğine karar verileceği Yargıtayca hükmün bozulması hâlinde borçlunun başvurusu üzerine, bozmanın mahiyetine göre teminatın geri verilip verilmeyeceğine bozma sonrası esası inceleyecek mahkemece kesin olarak karar verileceğinden, İİK 36/5 . maddesi gereğince teminatın iadesine karar verilmesi halinde dahi takip dosyası kapsamında İİK 266. madde gereği alınan teminatın varlığını koruyacağının tartışmasız olduğu, o halde, ilk derece mahkemesince alacaklının şikayetinin kabulü ile 26.11.2020 tarihli icra müdürlüğü kararının iptaline karar verilmesi gerekeceği-