Yükleniciye devredilen pay, avans niteliğinde olduğundan yüklenicinin edimini yerine getirmediği durumlarda ondan pay devralan üçüncü kişilerin hak sahibi olmalarının mümkün olmadığı, böyle bir durumda üçüncü kişilerin Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesindeki iyiniyet kuralından faydalanmalarının mümkün olmadığı, yüklenici edimini tam ve yasal olarak yerine getirmediğinden aynı Yasa'nın 1024. maddesine göre yükleniciden pay satın alan kişilerin bu alımlarının korunmasının mümkün olmadığı, bu nedenle davalı üçüncü kişiler adlarına kayıtlı olan tapu paylarının da iptal edilerek davacı arsa sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekeceği-
Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsemedikçe 1163 sayılı Yasa'nın 23. maddesine (eşitlik ilkesine) aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamayacağı-
Hakimin, bildirilen hukuki sebeple bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumlu olduğu, ayrıca, hakimin, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği, delil gösterilmesini isteyebileceği-
Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve sunulan raporlara taraflarca itiraz edildiği halde itirazları karşılayacak şekilde yeni bir rapor alınmadığı gibi yeni rapor alınmamasının gerekçesinin de açıklanmadığı; bu durumda, davacı koperatifin genel kurul tutanakları, defter ve belgelerinin celbedilmesi, kooperatif hesapları ile ortaklar tarafından ödeme yapılan varsa diğer hesapların incelenmesi, yapılan ödemelerin hangi üyeliğe ilişkin olduğunun tespit edilmesi, birleşen dosya davacısının yaptığını iddia ettiği imalatlar tesbit edilerek her bir imalatın değerinin ayrı ayrı belirlenmesi, özetle, tarafların iddia ve savunmalarını karşılayacak içerikte, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınması gerektiği-
Taraflar arasındaki alacak davası-
6100 sayılı HMK'nun 31'nci maddesinde "Hâkimin davayı aydınlatma ödevi" başlığı altında "Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir." hükmüne yer verildiği- Bu durumda, dava dilekçesinde geç teslim nedeniyle 90.000,00 TL gecikme tazminatı talep edilmişse de, davacı B.M.'ın davadan feragat ettiği de gözetilerek, hangi bağımsız bölümler için ne miktarda tazminat talep edildiği davacıya açıklattırılarak bu doğrultuda sözleşme kapsamı ile ilgili ilkeler gözetilip değerlendirilmek suretiyle, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı tarafın hangi yasa maddesi uyarınca iptal istediği ve borçlu davalının hangi tasarruflarının iptal edilmesi gerektiği hususu yeterince açık olmadığı davada, mahkemenin davacı tarafa talep sonucunu açıklattırması gerektiği- Mahkemece, davanın 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası mı yoksa salt tesbit davası olarak mı açıldığı konusunun açık ve net bir şekilde açıklattırılması gerektiği-
Mahkemece, davacının, kooperatif üyeliğini devretmesinin davaya etkisi üzerinde durulmadan karar verilmesi yerinde görülmediği gibi, davalı kooperatife ait genel kurul tutanakları ile diğer evrakın ilgili kuruluşlardan getirtilmesi, banka hesaplarının incelenmesi, alacak ve borç mikarının tam olarak tespiti için bilirkişiden denetime elverişli rapor alınması gerektiği-
N.ye'nin ortaklıktan zımni olarak ayrılmış kabul edilip edilmeyeceği, N.ye'nin kooperatiften bu şekilde ayrıldığının nitelendirilmesi ve F.ye'nin tek ortaklık hissesiyle ortaklığa devam ettiği fakat N.ye'nin ödemelerinin F.ye'nin kooperatife olan borçlarından düşülmemesi halinde davanın N.ye'nin yatırdığı aidatların istenmesine ilişkin çıkma payı talebi olarak değerlendirilerek hesaplanacak bu miktara karar verilmesi gerektiği-
Borçlu-mirasçıların "mirasın reddi konusundaki işlemlerinin -'kendilerinden mal kaçırmak amacı ile yapıldığı' iddiası ile- iptâli için, alacaklıları tarafından iptâl davası açılabileceği- Davacı tarafa HUMK.nun 75/2 maddesi uyarınca davacı tarafın isteğinin ne olduğu, davayı İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası mı yoksa Medeni Kanunun 617. maddesine dayalı mirasın reddinin iptali davası olarak mı açtıklarının açık ve net bir şekilde açıklattırılması, ondan sonra taraf delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-