Mahkemece taşınmazın ihale ile kiraya verilmediği gerekçesi ile davanın kabulü ve kiracılığın devam ettiğinin tespitine karar verilmişse de, öncelikle keşif yapılmak suretiyle taşınmazın hakim unsuru da gözetilerek mevcut vasfı tespit edilerek 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun konut ve çatılı işyeri kira sözleşmelerine ya da genel hükümlerine tabi olup olmadığı belirlendikten sonra sonucu dairesinde karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünde kiralananın apartman giderlerinin kiracıya ait olduğunun belirlendiği ve kiracıya üç ay önceden tek yanlı fesih ihbarla kira sözleşmesini sona erdirme hakkı tanındığı, bu itibarla tarafların yeniden kiraya verme süresini üç ay ile sınırlandırdığının kabulü gerektiğinden, tahliye tarihinden itibaren üç aylık makul süre içerisinde davalı kiracının aidat bedelinden de sorumlu olduğu-
Kira sözleşmesinde katma değer vergisinin kiracı tarafından ödeneceği belirtilmemişse ve kira bedeli de net(belirli) değilse kira bedelinin katma değer vergisi dahil brüt kira bedeli olduğu ve borçlu kiracının katma değer vergisinden sorumlu olmayacağı-
Özel yasa hükümleri saklı kalmak koşuluyla, gerek taşınır gerekse taşınmaz mallara ilişkin kira sözleşmelerinin geçerli olması hiçbir biçim koşuluna bağlı olmadığı; taraflar kira sözleşmesinin esaslı unsurlarında anlaştığı takdirde; yazılı, sözlü veya zımni olarak da yapılabileceği- Davacının çekişmeli bağımsız bölümler için davalı aleyhine başlattığı icra takibinde "adi kiraya ve hasılat kirasına ait takip taleplerinde ödeme emri" düzenlenmesi karşısında, davacının eski eşi olan davalı tanığı beyanlarında, sözlü kira sözleşmesinin varlığını ve kira bedelinin de davacının onayı ile kedisine ödendiğini doğruladığından; davalının çekişmeli yerde haksız işgalci olmadığı, kiracı sıfatı ile taşınmazı kullandığı, davacının kira hükümleri uyarınca dava açabileceği gözetilerek davanın reddedilmesi gerektiği-
Dosya kapsamından kiracı tarafından taşınmazın ne şekilde kullanıldığı ve taşınmazın baskın vasfının (çatılı ya da çatısız) ne olduğu anlaşılamadığı, öncelikle keşif yapılmak suretiyle taşınmazın hakim unsuru da gözetilerek mevcut vasfı tespit edilerek 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun konut ve çatılı işyeri kira sözleşmelerine ya da genel hükümlerine tabi olup olmayacağı belirlendikten sonra sonucu dairesinde karar verilmesi gerektiği-
Sözleşmenin 5. maddesine göre ;“…Sözleşmenin yenilenmeyeceği kiracı tarafından sözleşmenin sona ermesinden 3 ay önce kiralayana yazılı olarak ihbar edilmeyecek olursa işbu sözleşme ayrıca herhangi bir işleme ya da bildirime gerek olmaksızın aynı şartlarda ve süre ile kendiliğinden uzamış olur..” şartı kararlaştırılmış ve herhangi bir fesih bildiriminde bulunulmamış olduğundan sözleşmenin 5. maddesi uyarınca sözleşmenin aynı şartlarda ve aynı süre ile yenilendiğinin kabulünün gerektiği, tek taraflı olarak gönderilen fesh-i ihbar ile ortadan kaldırılamayacağı-
Otoparkın davalı tarafından kullanılması karşılığında bir ücret ödenmeyeceği taraflar arasında kararlaştırıldığından bu sözleşmenin kira sözleşmesi olduğundan bahsedilemeyeceği-
Davalı kiracılık ilişkisine karşı çıktığına göre kiracılık ilişkisinin ispat külfetinin davacı üzerinde olduğu, kira sözleşmesinin aslının getirtilerek inceleme yapılması gerektiği-
Kiralayan olmamasına rağmen kiralananın paydaşının kira borcu için icra takibi yapabileceği-
Her bir kiracının hangi parseli kiraladığının belli olduğu, ayrı ayrı kira sözleşmeleri ile taşınmazda kiracı olmaları nedeniyle davacılar arasında zorunlu ve ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmamakta olup, ayrı ayrı görülmesi gereken davaların birlikte görülmesinin doğru olmadığı-