Kira sözleşmesinde muacceliyet koşulunun bulunması halinde muaccel hale gelen kira parasının tek ihtarla istenmesi gerektiğinden bu kira parasının bölünüp değişik ihtarlarla istenerek iki haklı ihtara konu yapılmasının mümkün olmadığı- Kiralananın konut mu işyeri olarak mı kiralandığının belirlenmesi, işyeri olarak kullanılmak üzere kiralandığının anlaşılması halinde davalının tacir olup olmadığının tespit edilmesi ve sonucuna göre yeni yasal düzenleme karşısında kira sözleşmesindeki muacceliyet şartının uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği-
Tahliye taahhütnamesi düzenlenmiş olup, davalının düzenleme ve tahliye tarihinin belgeye sonradan yazıldığını ve gerçeği yansıtmadığını ileri sürmüş ise de bu iddiasını aynı ispat gücüne haiz başka bir belge ile kanıtlamak durumunda olduğu- Davalı, tahliye taahhütnamesinin kira sözleşmesi düzenlenirken boş olarak verildiğini yazılı bir delil ile kanıtlayamamış ise de yemin deliline dayandığından davalı tarafa, davacıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
11/11/2013 tarihli icra takibi ile Ekim 2013 ayı kira bedelinin ödenmesi istenmiş ise de 11/10/2013 tarihinde yapılan takip sırasında Ekim ayı kira bedeli sözleşmedeki ödeme gününe muaccel olup bölünerek ayrı icra takibine konu edilemeyeceğinden bu ihtarın haksız olduğu- 10/12/2013 tarihli icra takibinin konusunu oluşturan K. 2013 ayı kira bedeli ikinci takip tarih olan 11/11/2013 tarihinde, 03/01/2014 tarihli icra takibine konu edilen Aralık 2013 ayı kira bedelide üçüncü icra takibi olan 10/12/2013 tarihinde muaccel olup bölünerek ayrı icra takipleri ile istendiğinden bu ihtarların haksız olduğu ve ödemeler ihtar tebliğlerinden sonra olduğundan ortada iki haklı ihtar bulunmadığı ve yargılama giderleri ile davalı yararına vekalet ücretinin davacıya yükletilmesi gerektiği-
Davacı tahliye taahhütnamesinde belirtilen süreden önce başlatılan icra takibi ile tahliye taahhüdüne dayanarak kiralananın tahliyesini istediğinden açılan davanın reddi gerektiği-
Kira sözleşmesinde şirket kaşesinin bulunmaması halinde sözleşmeyi imzalayanın kiralananda kiracı olarak kabulü gerektiği-
Malikle kiracı arasında düzenlenen kira sözleşmesinin beş yıl süreli olduğu bilinerek, sözleşme başlangıç tarihinden itibaren geçen her senenin bir kira yılı kabul edildiği; ihtarların yapıldığı kira yılı 01.01.2014-01.01.2015 dönemi olup, davanın kira yılı bitim tarihi olan 01.01.2015'den itibaren bir ay içinde açılması gerektiği-
İki haklı ihtar nedenine dayalı tahliye davalarında ödeme süresinin belirtilmesine ihtiyaç olmayıp ihtarnameler herhangi bir şekil şartına tabi olmadığı gibi süre verilmesi de gerekmediği-
Davaya dayanak kira sözleşmesindeki imza incelenerek imzanın davalıya ait olduğunun anlaşılması halinde kira sözleşmesinde muacceliyet koşuluna yer verildiğinden davalının tacir sıfatına sahip olup olmadığı araştırılarak TBK'nun 346.maddesine göre muacceliyet durumu değerlendirilmesi gerektiği- İmzanın davalıya ait olmadığı geçerli sözleşmenin davalının iddia ettiği şekilde sözlü olduğunun anlaşılması halinde icra takibinde düzenlenen ödeme emrinin tebliğ tarihi de tespit edilmek suretiyle iki haklı ihtarın oluşup oluşmadığının değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İki haklı ihtar hukuki sebebine dayanılarak açılan davanın, kira yılının bitiminden başlayarak bir ay içerisinde açılması gerektiği- TBK. mad. 347/1 gereğince, aynı koşullarla kendiliğinden birer yıllık sürelerle uzayarak tespit edilen son bulma tarihine göre, yasal bir ayık süre geçtikten sonra açılan davanın süresinde olmadığı-
Yıldan yıla yenilenen kira sözleşmesinde 01/07/2014-01/07/2015 kira dönemi içerisinde, 3 4 farklı ihtarname ile kira bedellerinin ödenmesi istenmiş ise de kiralananın tahliyesi istemine ilişkin dava 11/08/2015 tarihinde açıldığından davanın süresinde olmadığı ve reddi gerektiği-