Davalının rızası olmaksızın davacının davasını geri alamayacağı-
Deprem nedeniyle DASK poliçesine dayanan tazminat istemi-
Evli olduğunu bildiği kişiyle ilişkiye giren davalının, dava dışı eşin sadakatsizlik eylemine katılması karşısında, her ikisinin de bu haksız eylemlerinden birlikte ve müteselsilen sorumluysa da, dava tarihinden sonraki bir tarihte davacı ve eşi arasındaki boşanma davasında verilen karar ile eşinin davacıya dava konusu haksız eylem nedeniyle manevi tazminat ödediği anlaşıldığından, borcun müteselsil borçlulardan dava dışı eş tarafından ödenmesi nedeniyle TBK. mad. 166 gereğince davalının sorumluluğunun ortadan kalktığı ve bu durumda manevi tazminat davasının da konusunun kalmadığı-
Davacı vekilinin duruşmadaki beyanında "tebliğ yapılamayan ve ölü olan davalılar yönünden davayı atiye terk ettiğini" beyan etmesi karşısında, bu beyanının davadan "feragat" mi yoksa "davanın geri alınması"na yönelik olduğunun açıklığa kavuşturulması gerektiği- Geçit hakkı tesisine ilişkin olarak açılan davada verilen kararın kesinleşmediğinin anlaşılması karşısında, bir kısım davalılar lehine bu yerde usulünce doğmuş ve davalıların kullanımını haklı kılan bir hakkın varlığından söz edilemeyeceği ve bu durumda davacının mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak davacıya ait taşınmazları kullanan davalılar hakkında elatmanın önlenmesi karar verilmesi gerektiği-
Kayyımlık kararının kaldırılması ve tapu kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine-
6552 sayılı Kanun'dan yararlanmak için davasından feragat eden davacının Kurum'a yapmış olduğu başvurunun reddi halinde "sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceğinden" feragate rağmen davacının her zaman dava açma hakkı bulunduğu gibi, feragat olsa dahi kurumun re'sen tescil yetkisini bulunduğu-
İtirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkin uyuşmazlıkta davacı vekilinin dosyaya ibraz olunan tarihsiz dilekçesinde, HMK’nun 123. maddesi gereğince davasını geri aldığı, davalı vekilinin vermiş olduğu 04.03.2016 günlü dilekçe içeriğinden ise davanın geri alınmasının kabul edildiği anlaşıldığından, mahkemece talep doğrultusunda işlem yapılmak üzere, kararın bozulması gerektiği-
Davalılar davanın geri alınmasına muvafakat ettiklerinden ve dilekçeyi imzalayarak teyid ettiklerinden, davalı yönünden karar kesinleşmeden dava geri alındığından mahkemenin anılan şahıs hakkındaki davasının geri alma nedeni ile son bulduğunu belirtmesi için kararın bozularak dosyanın mahalline gönderilmesi gerekeceği-
Mahkemece geri alınan faiz alacağı bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve geri alınan kısma ilişkin vekalet ücretinin buna göre belirlenmesi gerekeceği-
Davalı bankanın BK. mad. 100 ve mevduat sözleşmesinin tarafı olması nedeniyle sözleşmeden doğan özen yükümlülüğü sonucunda, banka müdürünün kusurlu davranışlarıyla ortaya çıkan zararı gidermekle yükümlü olduğu, davacının bir güven kurumu olan bankaya yatırdığı paranın özenli bir şekilde muhafazası ve ilk talebinde hesap sahibine ödeme yapılmasının davalı bankanın sözleşmeden ve bankacılık mevzuatından doğan sorumluluğu olduğu, davacının hesaplarındaki paraların davacının bilgisi ve onayı olmadan çekilmiş veya transfer edilmiş olmasının, bankanın bu borcunu ortadan kaldırmayacağı, davalı bankanın, davacıya ait hesaplardaki paraları davacıya iade etmekle yükümlü olduğu- Davalılardan biri aleyhindeki davanın geri alınmış olması ve davalının da muvafakat etmesi halinde, HMK. mad. 123 uyarınca bu davalı hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerektiğii