İİK. mad. 110. maddesi gereğince, taşınmaz üzerindeki haczin kalktığı hususu dikkate alınarak, geçerli bir haciz olmaksızın yapılan ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Haciz tarihinden itibaren taşınırlarda 1 yıl taşınmazlarda 2 yıl içinde satış istenmezse, haczin düşeceği (İİK. mad. 106 ve 110), bir diğer ifade ile haczin düşmesini engellemenin tek yolunun, yasal süresi içerisinde satış istenmesi olduğu, İİK.’nda haczin yenilenmesi ve önceki haczin devam etmesi şeklinde bir düzenlemenin bulunmadığı, her haczin konulduğu tarihte yeni bir haciz niteliğinde olduğu, şikâyet olunanın yeni haciz talebinin önceden kesinleşen ihtiyati hacizden feragat anlamına gelmeyeceği, tam tersine o tarih itibarıyla konulmuş yeni bir haciz olarak sıraya gireceği-
İİK'nın da haczin yenilenmesi ve önceki haczin böylelikle devam etmesi şeklinde bir düzenleme olmadığı, şikayetçinin sonraki tarihli haczinin ilk haczi ayakta tutamayacağı, ilk haczin iki yıllık yasal süre içinde satış istenmemekle düştüğü, sonraki haczin ise ayakta olmakla birlikte şikayet olunanın haczinden sonra konulmuş olması nedeniyle sıra cetvelinde şikayetçiye pay ayrılmamasının yasaya uygun olduğu-
Satış talebinin, İİK. 106 ve İİK. 110. maddelerde öngörülen süreler içinde olup olmadığını icra müdürünce re'sen gözetmesi gerekeceği, satış talebinin, bu sürelerden sonra olması halinde, bu istemin reddedilmesi gerekeceği, satış isteme sürelerinin geçmesine rağmen icra müdürünün satış talebini kabul etmesinin, bu hususun kamu düzenine ilişkin bulunması nedeniyle süresiz şikayete tabi olacağı ve bu durumda haciz kalkmış olacağından yapılan ihalenin de feshi gerekeceği-
Üçüncü kişinin elindeki bir paranın İİK’nun 89. maddesine göre değil de, taşınır hacizlerine ilişkin 88. maddesine göre haczedilmesinde, tıpkı taşınırlarda olduğu gibi, paranın somut olarak üçüncü kişinin elinde mevcut olması gerektiği- Şikayetçinin alacaklı olduğu icra dosyasında borçlunun Maliye Muhasebe Müdürlüğü'ndeki alacakları üzerine ihtiyati haciz uygulandığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği gözetildiğinde, takibin kambiyo senedine dayalı olduğu anlaşıldığından, ihtiyati haczin ödeme süresi olan 10 günlük sürenin dolduğu tarihte kesinleştiğinin kabul edileceği- Şikayetçinin haczinin kesinleştiği tarihten itibaren İİK'nın 106. maddesindeki bir yıllık süre içerisinde bu paranın icra dosyasına celbini istemediği, bu nedenle haczinin anılan 110. madde hükmü uyarınca düştüğü anlaşıldığından, mahkemece, sıra cetveline ilişkin şikayetin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiği-
Şikayet olunan tarafından İcra Müdürlüğü'nün satış talebinin reddine karşı şikayet yoluna başvurulmadığı ve satış avansının da geri alındığı anlaşıldığından, şikayet olunanın süresi içerisinde satış talebinden bulunduğundan söz edilemeyeceği ve haczinin de düşmüş olacağı-
İtirazın kalkmasından itibaren yasal iki (şimdi; bir) yıllık süre içerisinde satış istenmediği ve satış avansının da yatmadığı anlaşıldığından, şikayetçinin haczi ayakta olmadığından sıra cetveline itiraz edemeyeceği-
Kaydına haciz konulan aracın -haciz tarihinden itibaren bugün için altı ay zarfında- alacaklı tarafından satışı talep edilerek, istenen satış avansı dosyaya yatırılmasına rağmen, icra müdürlüğünce “aracın henüz yakalanıp kıymet takdiri yapılmadığı” gerekçesiyle satış talebi reddedilir ve bu karar alacaklı tarafından şikayet konusu edilmezse, alacaklının süresinde satış istememiş sayılacağı (Bu durumda taşınır üzerindeki haczin düşeceği)-
İcra müdürlüğünce "satış koşullarının gerçekleşmediği" inden bahisle alacaklının satış talebi reddedilmiş olması ve bu kararın kaldırılması için icra mahkemesine başvurulmamış olması halinde, reddine karar verilen bir istemin, yasaya uygun bir satış talebi olduğu da kabul edilemeyeceğinden alacaklının bu durumda süresi içinde satış istememiş sayılacağı, bu durumda haczin düşmüş olacağı-
İİK. mad. 116/3 uyarınca, ikinci satışta da alacaklının çıkmaması durumunda satış talebinin düşeceği- Haciz, ilk satış için avansın yatırıldığı tarih yani satış talep tarihi, satış taleplerinin düştüğü tarih ve İİK’nun 116. maddesi dikkate alındığında, satış taleplerinin düştüğü tarihten itibaren şikayetçilerin bir ay üç günlük bakiye satış isteme süresi içerisinde tekrar satış avansı yatırmayarak satış talebinde bulunmadıkları, haczin, sıra cetveline konu malların satış tarihi itibariyle düştüğü anlaşıldığından, şikayetçilerin hacizlerinin satış tarihi itibariyle düşmüş olduğu gözetilerek şikayet hakları olmadığından, şikayetlerin reddine karar verilmesi gerektiği-