Mahkemece tazminatın miktarının belirlenmesine ilişkin olarak yapılan araştırma ve incelemelerin hüküm kurmaya yeterli olmadığı; bilirkişi raporunda taraflara ait binaların gerek inşa edildikleri tarihler gerekse inşaat tarzları yönünden farklı özellikler gösterdiği belirtildiğinden bilirkişilerden ek rapor alınarak gerektiği takdirde mahallinde yeniden keşif yapılarak davacıların maliki olduğu binanın mühendislik kurallarına uygun olarak yapılıp yapılmadığı, dolayısıyla davacıların zararın artmasına neden olup olmadığı, varsa davacının kusur oranı da değerlendirilerek 6098 sayılı BK'nın 52. maddesi uyarınca zarar miktarından indirim yapılması gerektiği-
Davacıların altı katlı binasında oluşan hasar sonucu binanın can ve mal güvenliği açısından tamamı kullanılmaz hale gelip davacılar tarafından yıktırılmış ise de zararın kişilik haklarına yönelik bir özelliği olmayıp doğrudan doğruya malvarlığı hakkına tecavüz niteliği taşıdığından manevi tazminata yönelik talebinin reddi gerekeceği-
Mahkemece, davacılar yönünden boşaltıldığı ve oturulmasının sakıncalı olduğu anlaşılan dairelerin tekrar oturulabilir hale gelmesi için gerekli tadilat süresi (hasarın giderilmesi için gerekli makul süre) bilirkişilere hesaplattırılarak bu süre yönünden talep edilen miktar da gözetilerek kira kaybından dolayı tazminata karar verilmesi gerekeceği-
Davacıların taşınmazlarına zarar veren harfiyatı yaptığı ileri sürülen ve mahkemece aleyhine tazminata hükmedilen şirket kazıyı yapmadığını, diğer davalı maliklerle arasında inşaat yapımı hususunda bir sözleşme olmadığını savunduğundan itirazların değerlendirilerek inşaatın doğrudan arsa malikleri tarafından mı, kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle bir yüklenici aracılığıyla mı yaptırılmakta olduğunun sorulup araştırılması gerektiği, varsa bu konudaki sözleşmeler temin edilerek davalı şirketin zarardan sorumlu olup olmadığı kesin olarak belirlenmesi gerektiği-
A.lanma ve hava akımının engellenmesi nedeniyle komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesine ilişkin olan davada, taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre mahkemece maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken dava dilekçesinde belirtilen değer üzerinden davacı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davası kişiye zarar verecek nitelikte ise kişinin o taşınmazda fiili hakimiyetinin bulunmasının gerektiği-Apartman yöneticisinin, komşuluk hukukuna aykırı olarak haksız fiil sebebiyle tazminat davası açma yetkisi ve görevi bulunmadığı gözetilerek davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi gerekeceği-
Mahkemece, uzman bilirkişiler marifetiyle yeniden keşif yapılarak dava konusu trafo binasının çevreye yaydığı elektromanyetik dalgaların değeri ve davacının yaşam alanları (bahçe, dinlenme odası, yatak odası v.b.) üzerindeki etkisinin ölçülmesi, bu değerlerin Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği ve ilgili düzenlemelerde yer alan limit değerlere ve güvenlik mesafelerine aykırılık teşkil edip etmediği hususlarında rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin davalarda, tüm paydaşların davada taraf olmasının zorunlu olduğu-
Apartman yöneticisi, kat maliklerinin gürültü sebebiyle zarar göreceğini ileri sürerek komşu taşınmazda bulunan işletmeye ait jenaratör ve havalandırma sisteminin kaldırılması davasında onları temsilen dava açamayacağı-
Yerleşim yerinin köy olması nedeniyle komşuluk hukukundan kaynaklanan ve mülkiyet hakkının kullanım sınırlarını belirleyen kısıtlamalar kentsel yerleşime göre farklılık gösterebilecekse de, davalı tarafından kullanılan spiral cihazının çıkardığı gürültünün köy yerleşimlerinde dahi katlanma sınırlarında kalmadığı ve hoşgörülemeyeceği, davacının davasının kabulüne karar verileceği-