TTK’nun 133. maddesine göre, sermaye şirketlerinde alacaklıların, alacaklarını, o ortağa düşen kâr veya tasfiye payından almak yanında, borçlularına ait olan, senede bağlanmış veya bağlanmamış payların, 09.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İİK’nun taşınırlara ilişkin hükümleri uyarınca haczedilmesini ve paraya çevrilmesini isteyebilecekleri- Haczin, istek üzerine, pay defterine işleneceği- Anonim şirketlerde, paylar için pay senedi veya pay ilmuhaberi çıkartılmamışsa, borçlunun şirketteki (çıplak) payı, icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedileceği (İİK. m. 94/1 C.3), buna göre, çıplak pay hissesinin haczine karar veren icra müdürünün, bu hacizle ilgili muhafaza tedbiri almak için mahalline (anonim şirket merkezine) gitmek zorunda olmadığı- İcra müdürünün, İİK’nun 94/l-3 hükmüne göre, anonim şirkete bir ihbarname (bildiri) göndermekle de yetinebileceği-
Doğması muhtemel alacakları için İİK. 89 uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilebileceği, bu alacakların haciz tezkeresi yazılması suretiyle haczinin mümkün olmadığı- İİK. 89’a göre düzenlenen ihbarnameyi alan üçüncü kişi bakanlık ile borçlu arasında süregelen ticari ilişki bulunduğu sabit olup, üçüncü kişi cevabında, "derdest alacak davası nedeniyle ileride alacak tahakkuk etmesi halinde şikayetçi haczinin de ilk haczi koyan icra müdürlüğüne bildirileceğini" belirttiğinden, şikayetçi tarafça paylaşıma konu bedel üzerine konulmuş geçerli bir haczin bulunduğunun kabulü ile sıra cetvelin ilişkin şikayetin incelenmesi gerektiği-
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; yedieminlik ücretine dayalı olarak yapılan icra takibine itirazın iptali istemi ilişkin eldeki davanın İİK’nın 88/6. maddesinden mi yoksa İİK’nın 95. maddesinden mi kaynaklandığı, görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğu, buradan varılacak sonuca göre davalının dava konusu yediemin alacağından sorumlu tutulup tutulmayacağı-
MTV alacağının yediemin ücretinden önce ödenip ödenmeyeceği hususu icra mahkemesinde şikâyet yolu ile çözülebilirse de; yediemin ücretinin tespitinde yedieminin kendi tarifesi yerine Adalet Bakanlığınca belirlenen ücret tarifesinin uygulanacağına ilişkin belirleme ve yediemine ödenecek ücretin ne kadar olacağının tespit edilmesinin genel mahkemelerde yapılacak yargılama ile çözülebileceği-
İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunmasının dava şartı olduğu, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği- Taşınırlarda haczin geçerli olabilmesi için haczi yapan memurun haciz iradesinin belirli bir şekilde haricileşmiş olmasının yeterli olduğu- Kanunda açıklanan ayrıcalıklı durumlar dışında fiili el koyma ve muhafaza tedbirinin gerekli olmadığı- 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 88. maddesinin birinci fıkrasında, bu genel kural ile ilgili istisnai hallerin sayıldığı, madde metninde geçen taşınır eşyalar söz konusu olduğunda haciz merasiminin tamamlanabilmesi için, haczedilen eşyaların fiilen el konularak icra dairesinde muhafaza edilmesi gerektiği-
İcra dairesinin haciz bildirisini alan anonim şirketin, çıplak payın haczedildiğini şirket pay defterine işlemek zorunda olduğu; çıplak pay haczinin, şirket pay defterine işlenmemiş olsa bile, haciz bildirisinin anonim şirkete tebliğ edildiği tarihte yapılmış sayılacağı (İİK. 94/I)- Anonim şirket hisselerini temsil etmek üzere çıkarılan ve kıymetli evrak sayılan geçici pay senedi ilmuhaberlerinin haczi için ise fiilen el konulmasının zorunlu olduğu (İİK. 88)- Ticaret sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmak suretiyle anonim şirket hisselerine haciz uygulanması üzerine, şirketlerin "hisse senetlerinin hamiline hisse senedi olarak düzenlendiği ve şirketler nezdinde borçlulara ait fiziken bir hisse senedi bulunmadığını" belirttiği ve Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün mahkemeye "şirketlerin tedavüle çıkan pay ile ilgili bir bilgi bulunmadığını" bildirildiği anlaşıldığından, bilirkişi aracılığıyla haciz müzekkeresinde adı geçen anonim şirketlerin resmi kayıt, defter ve belgeleri incelenmek suretiyle, haczin yapıldığı tarih itibariyle pay senedi çıkarılıp çıkarılmadığı araştırılarak, İİK 94. ve 88. maddeleri uyarınca değerlendirme yapılıp bir karar verilmesi gerektiği-
İcra müdürlüğünce dosyada bulunan paranın ödenmesinin icra takip işlemi mahiyetinde olmadığı- Taşınmazların ihalesi ve ihaleye ilişkin satış bedellerinin tahsili işlemi, iflasın ertelenmesi davası kapsamında borçlu şirket hakkında verilen tedbir ara kararından önce olup, satış bedellerinin hak sahibine ödenmesinin tedbir kararına aykırılık teşkil etmeyeceği-
İİK. 89 uyarınca gönderilen "haciz ihbarnamesine karşı", üçüncü kişi bankanın, borçluya ait hesap üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olup, alacaklının, İİK. 89/4 uyarınca, üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebileceği- Üçüncü kişinin, "haciz müzekkeresine karşı", borçluya ait hesap üzerinde rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün istihkak prosedürüne göre işlem yapması gerektiği-
Hacizde borçlu şirket ve yetkilisi adına çok sayıda güncel evrak bulunması ve bulunan evrakların bir kısmının borçlu şirketin haciz adresinde faaliyet gösterdiğine karine teşkil eder mahiyette olması, haciz mahallinde hazır bulunanın bir süre hem borçlu hem de üçüncü kişi şirketin yetkilisi olması ve davacı üçüncü kişi şirketin ortağı olması; yine hacizde hazır bulunan diğer kişinin bir süre borçlu ve üçüncü kişi şirket ortağı olması ve kardeşlik durumu gözetildiğinden, İİK. mad 97/a uyarınca, (borçlu, dolayısıyla) alacaklı yararına olan mülkiyet karinesinin aksinin davacı üçüncü kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerektiği- Haczedilen altınların muhafaza altına alınmayarak üçüncü kişi şirket yetkilisine yediemin olarak bırakılması halinde, fiilen el koyma ve icra dairesinde muhafaza edilme koşulları gerçekleşmemiş olacağından, altınlar yönünden geçerli bir haczin söz konusu olmayacağı, ve bu nedenle, bu hacze ilişkin istihkak davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Şikayetçinin haciz tezkeresi ile kesinleşen ve dava dosyasındaki borçluya iadesi gereken harç üzerine haciz yazısı gönderildiğinden, İİK'nun 88. maddesine göre haciz müzekkeresi tarihinde henüz haczi mümkün bir para bulunmadığı; bu sebeple bu tarihte haciz konulmasından söz edilemeyeceği için şikayetin reddi gerektiği-