İflas davası sonucunda -borcun ödenmiş olması ya da daha önce başkaca iflasa karar verilmiş olması gibi nedenlerle- «konusu kalmayan davanın reddine» veya «konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına» şeklinde karar verilen durumlarda, iflas davasını açmakta haklı görülen -ve vekili bulunan- davacı yazarına avukatlık ücretine (ve yargılama giderine) hükmedilmesi gerekeceği—
Haciz yolu ile takibin iflas yolu ile takibe çevrilmesi sonucunda verilen «depo emri»nde, terk edilen haciz yolu ile takipteki masraf ve vekalet ücretine yer verilemeyeceği—
Cezaevi harcının iflas istenen borçludan istenemeyeceği, icra (iflas) vekalet ücretinin İİK’nun 138. maddesine göre hesaplanması gerekeceği—
Tarafların duruşmaya gelmemesi halinde iflas dosyanın işlemden kaldırılacağı-
Mahkeme veznesine depo edilecek (yatırılacak) miktar açık ve net olarak gösterilmeden depo kararı (emri) düzenlenemeyeceği—
Borçlu hakkında -âdi ya da kambiyo senetlerine mahsus- iflas yolu ile takip yapılmamış olan durumlarda, borçlunun iflasına karar verilemeyeceği—
Şirketin iflasını isteyebilmek için özel yetkiye gerek bulunduğu—
Yetkili kişilere (temsilcilere) tebliğ edilmemiş olan depo kararına dayanılarak, şirket hakkında iflas kararı verilemeyeceği—
Ticareti terk etmiş olan tacir hakkında da -bir yıl içinde- iflas kararı verilebileceği—