Taraflar arasında imza edilen paket tur sözleşmesinin ifa edilememesi nedeniyle karşılıksız kalan ödemenin tahsiline dair icra takibine vaki itirazın iptaline-
Bağımsız bölüm arsa sahipleri tarafından davalıya satılmış olup, borçlu yüklenici ile davalı arasında yapılmış bir tasarruf olmadığından davacının bu taşınmazla ilgili tapuların iptali ile yüklenici borçlular adına tescilini (tasarrufun iptalini) talep etmesinin mümkün olmadığı- Arsa sahiplerinden biri sözleşme uyarınca bu dairenin ½ sinin kendisine ait olduğunu, diğer yarısını para karşılığı yükleniciden satın aldığını,diğer bir dairenin ise teminat dairesi olduğunu ve henüz yüklenicinin sözleşme edimlerini yerine getirmediğini savunmuş olup, İİK. mad. 94 uyarınca açılan davanın kabul edilebilmesi için yüklenicinin arsa sahiplerine karşı olan edimlerini yerine getirmiş olması gerekeceğinden mahkemece, davalı arsa sahiplerinin savunmaları üzerinde durularak yüklenicinin sözleşme uyarınca edimlerini yerine getirip getirmediğinin daha detaylı araştırılması gerektiği-
Davalı hakkında iflas kararının verildiği tarihi itibariyle vekilinin vekilliği sona erdiğinden, husumetin iflas idaresine yöneltilmesi sağlanılarak, İİK mad. 194'e göre işlem yapılması ve sonrasında da aynı Kanun'un 235. maddesine göre, davaya davalı yönünden kayıt kabul davası olarak devam edilmesi gerektiğinden, davaya devam edilerek, temsil kabiliyeti kalmayan davalı hakkında karar verilmeyeceği-
Yargılama sırasında davalının iflas ettiğinin mahkemeye hitaben yazılan iflas idare memurlarının yazısından anlaşıldığı, İ.İ.K.’nun 194. maddesi hükmü uyarınca müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları duracağından ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından 10 gün sonra davaya devam olunabileceğinden, mahkemece bu yasa hükmü gözetilmeksizin yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği-
Mahkemece, iflas tasfiyesinin ne şekilde yapıldığı hususu net olarak tespit edildikten sonra, basit usulle tasfiye yapıldığı anlaşılırsa dava İİK’nun 194. maddesi gereğince tatil edilmeyeceğinden ve davalı taraf da davayı takip etmediğinden davanın o tarih itibari ile açılmamış sayılmasına karar verilmesi, tasfiyenin adi şekilde yapıldığının tespit edilmesi halinde ise 2. alacaklılar toplantısına kadar davanın tatiline karar verilerek 2. alacaklılar toplantısından sonra iflas idaresine tebliğinden sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davalı borçlunun yargılama sırasında iflasına karar verilmesi halinde, dava takip yetkisinin davacı alacaklıya devredilip devredilmediğinin araştırılması, dava takip yetkisi alacaklı davacıya devredilmemiş ise iflas idaresinin usulüne uygun biçimde davaya dahil edilmesi, ondan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
İki davalı şirketin iflaslarına karar verildiği, iflas tasfiye işlemlerinin İstanbul İflas Müdürlüğü’nün dosyaları üzerinden yürütüldüğü anlaşıldığından, bu davalılar bakımından İİK. m. 194 uyarınca işlem yapılması gerektiği-
İİK 'nun 194. maddesine göre, iflasın açılması ile kural olarak müflisin taraf olduğu hukuk davalarının duracağı ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabileceği öngörüldüğüne göre, bu yön gözetilerek mahkemece, davanın ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonraki bir tarihe kadar durmasını sağlayacak şekilde ara kararı tesis edilerek, ikinci alacaklılar toplantısında dava konusu alacağın masaya kabul edilmesi halinde konusu kalmadığı için bir karar verilmesine yer olmadığına, aksi halde yani, ikinci alacaklılar toplantısında alacağın kabul edilmemesi halinde ise iflas idaresine tebligat yapılarak davaya kayıt kabul davası olarak devam edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
İ.İ.K’nın 194. maddesi uyarınca müflisin davacı ve davalı olduğu dosyaların 2. alacaklılar toplantısına kadar duracağı, mahkemece bu husus üzerinde durulmadan tebligatın çıkarıldığı iflas müdürlüğünce çıkarılan tebligata cevap verilmediği ve duruşmaya gelmediğinden bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Dava konusu alacak iflas masasına bildirilmiş ve ikinci alacaklılar toplantısında masaya kabul edilmişse alacak davasının konusu kalmayacağı, ancak davaya konu alacağın ikinci alacaklılar toplantısında kabul edilmemesi halinde husumetin iflas idaresine yöneltilerek davaya ‘kayıt kabul davası’ olarak devam edileceğini ve iflas tarihi itibarıyla saptanan alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verileceği-