Kredi sözleşmesindeki imza inkar edilmiş olduğundan, henüz görülmekte olan ağır ceza mahkemesinde alınan rapora itibar edilerek karar verilmesi yerine menfi tespit davasına bakan mahkemece bu yönde inceleme yapılması gerektiği-  Sözleşmedeki imzanın borçluya ait olmaması kredinin kullandırılmadığı anlamına gelmediğinden, ödeme belgeleri getirtilerek bu belgeler üzerindeki imzaların incelenmesi ve ayrıca eğer virman yolu ile ödeme yapılmış ise virman talimatı olup olmadığı ve virman ile borçlunun 3. kişiye olan borcundan kurtulup kurtulmadığı hususunda banka kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak rapor alınması gerektiği- Davacının nitelikli dolandırıcılık suçundan dolayı yargılandığı davanın sonucu görülmekte olan menfi tespit davasını etkileyeceğinden bu husus üzerinde durularak karar verilmesi gerektiği-
4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun -5354 sayılı Kanunla değişik- 15/7-a maddesine uyarınca, “ ticari ve iktisadi bütünlük oluşturulmasına karar verilmesinden itibaren 2 yıl içinde ticari ve iktisadi bütünlük oluşturan mahçuzların, fonun izni olmaksızın imtiyazlı alacaklar dahil üçüncü kişiler tarafından muhafaza altına alınamayacağı, satışı talep edilemeyeceği ve mahçuzların malikinin iflasına karar verilemeyeceği"- TMSF tarafından davalı şirket hakkında iktisadi bütünlük kararının uzatıldığına ve 19. Hukuk Dairesi'nin bekletici mesele yapılmasına ilişkin kararına uyulmasına rağmen, mahkemece anılan hükümde öngörülen süre henüz dolmadığından bu süre dolmadan iflas davasının esası hakkında bir karar verilmesinin hatalı olduğu- İflas davası bozma ilamına uyularak-
Çekişmeli taşınmazların davalıya teminat amaçlı temlik edildiği iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteği ile açılan davada, davacının temyizden sonra ölümü üzerine yasal mirasçılarının mirasın reddi ile ilgili açtıkları davaların sonuçlarının beklenilmesi, mirasın reddi istemine ilişkin kararların kesinleşmesi halinde TMK.nun 611. madde hükmü gereğince diğer hak sahiplerinin tespiti ile onların da mirası kabul veya reddetmesi durumuna göre davanın değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Takip konusu borç ile ilgili olarak açılan itirazın iptali davasının sonucu araştırılarak takibin kesinleştiğinin tesbiti halinde, dava konusu taşınmazların satışı işyeri niteliğinde olduğu ve İİK. mad. 280'de belirtilen devir koşullarının gerçekleştiği iddia ve ispat edilmediğinden davalı borçlu ile üçüncü kişi arasındaki tasarrufun iptali ile dördüncü kişinin kötü niyeti ispatlanmadığından, üçüncü kişinin taşınmazları elinden çıkardığı tarihteki değeri üzerinden takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tazminattan sorumlu tutulmasına, aksi halde itirazın iptali davasının bekletici mesele yapılarak reddi halinde davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
Engelli yakınına yapılan yersiz ödemelerin tazmini istemine ilişkin davada, dava konusu olayın özelliği nedeniyle şüpheliler hakkındaki ceza mahkemesindeki davanın sonuçlanıp kesinleşmesi beklenerek tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği-
Tapu kaydındaki malikilerin aynı kişi olduğunun tespitine ilişkin davada, davacının yabancı ülke vatandaşı olduğu da gözetilmek sureti ile mirasçılarının tespiti ve usulüne uygun şekilde davada yer almalarının sağlanması ve davacı tarafından açılan hasımlı verasetin tespitine ilişkin  davanın sonucunun beklenmesi gerektiği-
Kullanım kadastrosuna ilişkin davanın görülebilmesi için, taşınmazın mülkiyet durumunun kesinleşmesi zorunlu olduğundan, aynı taşınmaz hakkında öncesinde açılan mülkiyete ilişkin davanın bu dava bakımından bekletici mesele yapılması gerektiği-
Maliki olduğu 231 parsel sayılı taşınmazdaki C Blok 3 numaralı mesken vasıflı bağımsız bölüme davalının haklı ve geçerli neden olmaksızın müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve ecrimisile-
Taraflar arasındaki kesinleşmeyen boşanma davasının mal rejiminin tasfiyesi ile alacak davasında bekletici mesele yapılması gerektiği-
Hem vasiyetnamenin tenfizi davası, hem de vasiyetnamenin iptali davaları, aynı mahkemede ve aynı dava dosyasında birlikte görüldüğünden, öncelikle, vasiyetnamenin tenfizi dosyasının tefrik edilerek, ayrı bir esasa kayıt edilmesi ve vasiyetnamenin tenfizi davası için, iptal ve tenkis davasının sonuçlanmasının bekletici mesele yapılmasının gerekeceği-