Tebligat Kanununun 11. maddesi gereğince; vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerekeceği–
İİK’nun 58/1 maddesine göre; takip talebinde alacaklı asilin adresinin gösterilmesinin zorunlu olduğu, aynı zorunluluğun İİK’nun 41. maddesi uyarınca ‘icra emri’ için de geçerli olduğu, ancak takip talebine ekli vekaletnamede alacaklının açık adresi mevcut olduğunda, takip talebinde alacaklı asilin gösterilmemesinin takibin ve icra emrinin iptaline neden olmayacağı–
Mükerrerlik iddiasının kamu düzeni ile ilgili olmaması nedeniyle, ancak borçlu tarafından ileri sürülmesi halinde incelenebileceği; mahkemece doğrudan doğruya inceleme yapılarak “takibin mükerrer olduğu” gerekçesiyle “takibin iptaline karar verilemeyeceği-
“Kira parasının tespitine” ilişkin ilam ile tespit edilen kira bedeli ile bu ilamın eklentilerinin, karar kesinleşmeden takip edilemeyeceği, bu husustaki şikayetin 7 günlük süreye bağlı olduğu–
İİK. 58/3 ve 41 uyarınca; ilamda hükmedilen yabancı para alacağının Türk parası karşılığının, hem ‘takip talebi’ hem de ‘icra emri’nde gösterilmesinin zorunlu olduğu–
Kapitale dönüşen faiz alacağı’nın, ‘bir paranın faiz geliri elde etme amacıyla ödünç verilmesi veya herhangi bir şekilde bir süre borçluda kalması üzerine faiz ödenmesinin öngörüldüğü hallerde’ söz konusu olacağı–
Açık bir onama hükmü bulunmasa dahi, taleplerden biri veya daha fazlası hakkındaki yerel mahkeme kararına ilişkin temyiz itirazları Yargıtayca reddedilmiş ve böylece kararın o bölümünün bozma kapsamı dışında bırakılmış olması halinde, reddedilen temyiz itirazlarının ilgili bulunduğu karar bölümünün onanmış sayılacağı–
Mirasçılar hakkındaki yeni takip, miras bırakan hakkındaki ilk takibin devamı niteliğinde olduğu için mirasçılara yeniden icra emri’ çıkarılmasına gerek olmamakla birlikte, mirasçılar adına çıkarılan icra emrinde takip dayanağı yabancı para alacağının Türk parası karşılığının gösterilmemiş olması halinde mahkemece ‘takibin iptali’ne değil ‘icra emri’nin iptaline karar verilmesi gerekeceği–
MK’nun 197. maddesi uyarınca hükmedilmiş olan ‘tedbir nafakası’nın ayrı yaşama sürdüğü müddetçe devam edeceği–