Ziynet alacağı davasında, dava konusu ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istediğinden, istek dışına çıkılarak ve gerekçesi belirtilmeksizin doğrudan bedele hükmedilmesinin de doğru olmadığı-
Davacı kadın dava dilekçesinde altınların aynen iadesini , bunun mümkün olmaması halinde ise fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile ziynetlerin bedeli olarak toplam bedelin tahsilini talep etmiş ise de buna rağmen davacı tarafından bu hususta yapılmış bir ıslah bulunmadığı halde mahkemece bu husus nazara alınmadan talep aşılarak fazla ziynet bedeline hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davacı evlenmeden önce çalıştığı iş yerinden çıkarılması nedeniyle aldığı kıdem tazminatını evlendikten iki ay sonra eşinin de işten çıkarılması nedeniyle davalı eşine verdiğini ve bu paranın düğün borçları ve eşya borçları için kullanıldığını, davalının bu parayı iade etmediğini ileri sürerek, verdiği paranın iadesini istemişse de iddianın ileri sürülüş şekline göre bu istek taraflar arasındaki ödünç ilişkisine dayanmakta olduğundan genel hükümlere tabi olduğu ve aile mahkemelerinin görevi dışında olduğu-
Davanın, ziynet eşyalarının iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğu, davacının, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altında olduğu, davacının dava dilekçesinde talep ettiği sözkonusu durumu ispat edemediği, bununla birlikte davacı dava dilekçesinde "vesair delil" demekle yemin deliline de dayanmış olduğundan davacıya 7 adet bileziğin bozdurulduğu konusunda davalıya, set, trabzon bilezik ve 6 adet ikili burgulu bileziğin davalıda kaldığı konusunda, davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak bir karar verilmesinin gerekeceği-
Evlilik birliğinin kurulmasından önce yapılan tadilatlar ile alınan eşyalardan kaynaklanan alacağın mal rejimi hükümlerince istenmesinin mümkün olmayacağı-
Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılmış olursa olsun bağışlanmış sayılacağı-
Ziynet eşyası ve şirket hissesi karşılığı davacı-karşı davalı kadının istediği alacak miktarına ilişkin istemlerin boşanmanın fer'niteliğinde olmadığından bahisle nispi harca tabi olacağı, şirket hissesine yönelik alacağın ise mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanmayıp şirket tasfiyesine yönelik ticaret hukukundan kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu da dikkate alınarak bu talep yönünden görev hususunun gözetilmesi gerekeceği-
Davacı kadının ziynet bedeli talebi kısmen kabul edildiğinden reddedilen kısım için kendisini vekil ile temsil ettiren davalı koca yararına karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerekeceği-
Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyalarının kim tarafından takılmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılacağı, ziynet eşyalarının bozdurularak minibüs alımında kullanıldığı davacı-karşı davalı (koca) tarafından da kabul edildiğine göre ve bunların geri istenmemek üzere kocaya verildiği iddia ve ispat edilmediğine göre davalı-karşı davacının ziynetlere ilişkin talebinin kabul edilmesi gerekeceği-
Ortak konutu, kocası yokken arkadaşıyla birlikte terk eden ve giderken şahsi eşyalarını alan davacı -karşı davalı kadının ziynetlerini götürme fırsatı elde edememiş olmasının inandırıcı olmadığı ve ayrıca davacı-karşı davalı (kadın), ziynet eşyalarını götürmesine engel olunduğunu, zorla elinden alındığını, götürme fırsatı elde edemediğini de ispat edememiş olduğundan ziynetlerle ilgili talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-