Ortak çocuklar idrak çağında olup, bu sebeple mahkemece eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istedikleri konusunda bizzat veya istinabe yoluyla bilgilendirilerek, velâyet hakkındaki tercihlerinin kendilerinden sorulması ve psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzmanlardan, ebeveyn ve çocuklarla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocukların sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel bir durumun bulunup bulunmadığının, yaşanılan ortamın, ortak çocukların hangi okulda eğitimlerine devam ettiklerinin de inceleme yapmak sureti ile araştırılması ve diğer deliller de gözönüne alınmak suretiyle anne-babadan hangisi yanında kalmasının çocukların menfaatine olacağı tespit edilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre velâyet konusunda karar verilmesi gerekeceği-
Babanın iddialarının da değerlendirilerek ceza dosyasının getirtilmesi, psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan heyete inceleme de yaptırılarak, ortak çocukların halen nerede olduklarının, tarafların fiilen bulundukları yerin barınma ve yaşama koşullarını, babanın iddialarına ilişkin çocukların görüşlerini değerlendirir içerikte yeniden sosyal inceleme raporu alınması, inceleme tarihinde ortak çocuğun da idrak çağına eriştiği ve mahkemece beyanının alınması gerektiği, yine diğer ortak çocuğun beyanının alınmasından sonra uzunca bir zaman geçtiği, görüşlerinin yeniden tespitinin gerektiği anlaşılmış olup, toplanılan tüm deliller birlikte değerlendirilerek ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocukların menfaatine olacağı tespit edilip, yine gerekmedikçe kardeşlerin birbirinden ayrılmaması hususu da gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Tarafların ortak çocuklarının inceleme tarihi itibariyle idrak çağında olduğu, kişisel ilişki konusunda idrak çağında bulunan ortak çocukların görüşünün uzmanlarca sorulması ile kişisel ilişki kurulması konusunda; psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzmanlardan oluşan heyet raporunun ortak çocukların baba yanındaki barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte hazırlanması ve tüm deliller, dava dilekçesi ve dosya kapsamı birlikte değerlendirilip, yatılı ve uzun süreli kişisel ilişki hususunda değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Karar tarihinde ergin olan çocuklar hakkında korunma kararının kaldırılmasına yönelik davanın konusunun kalmadığı anlaşıldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmek gerektiği-
Korunma kararının kaldırılmasına ilişkin davanın çocuk mahkemesinin görevine girdiği, çocuk mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde aile ya da asliye hukuk mahkemelerinin görevli olacağı- Korunma kararı alınmış olan kişi küçük ise yasal temsilcisine, ergin ise korunma altına alınan kişiye yöneltilmesi gerektiği-
Annenin ortak çocuğa fiziksel şiddet uyguladığı, evlilik dışı başka biri ile birlikte yaşadığı ve ortak çocuğun ihtiyaçlarını temin etmediğinin beyan edilmesi ve ortak çocuk tarafından yazıldığı iddia olunan, "annesi tarafından fiziksel şiddet gördüğü, evlilik dışı birliktelik yaşadığı, kendisinin bu durumdan rahatsız olduğu, annesinin ihtiyaçlarını temin etmediği ve babası ile yaşamak istediği" içeriğine dair mektubun temyiz dilekçesine eklenmesi halinde çocuğun da beyanı alınarak sonucuna göre bir hüküm tesis edilmesi gerektiği-
Ortak çocuğun yargılama aşamasında mahkemece alınan önceki tarihli diğer sosyal inceleme raporlarında ve özellikle duruşmada annesiyle yaşamak istediğini beyan etmesi karşısında idrak çağında olan küçüğün beyanı, sosyal inceleme raporu ve velayetin anneye verilmesine engel olan bir durumun da bulunmadığı hususları gözetilerek ortak çocuğun velayet düzenlemesi konusundaki üstün yararının, velayetinin anneye bırakılması olduğunun kabulü gerektiği-
Ortak çocuğun velayetinin anneye ait olmasıyla bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin tehlikeye girdiği ve ortak çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasının değişen koşullara göre her zaman yeniden değerlendirilebileceği de dikkate alınarak ortak çocuk ile davalı anne arasındaki kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararı doğrultusunda şu aşamada kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
2828 sayılı Kanuna göre alınmış olan korunma kararının kaldırılmasına ilişkin davanın çocuk mahkemesinin görevine girdiği, çocuk mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde aile ya da asliye hukuk mahkemelerinin görevli olacağı- Korunma kararının kaldırılmasına yönelik davanın hakkında korunma kararı alınmış olan çocuğa, çocuk ergin değilse yasal temsilcisine (veli veya vasisine) yöneltilmesi gerektiği-