Borçlunun üçüncü kişi lehine yaptığı istihkak iddiasının, üçüncü kişiye tebliği gerekmediği–
İhalenin feshi davasının sonucu beklenmeden, istihkak davası hakkında karar verilmemesi gerektiği-
Kulübe, baraka gibi insanlar «arsanın mütemmim cüzü» (tamamlayıcı parçası) niteliğinde bulunmadığından (MK. 728) bağımsız olarak haczedilebileceği ve istihkak davasına konu olabileceği–
Alacaklının süresinden sonra «istihkak iddiasını kabul etmediğini» bildirmesinin, sonuç doğurmayacağı–
Lehine satış vaadinde bulunulan alıcının, taşınmaz maliki ve -şerhten sonra taşınmaz üzerine hacizi koydurmuş olan- alacaklı aleyhine «ferağa icbar suretiyle tescil davası» açarak «taşınmazın adına -takyitsiz olarak- tescilini» talep edebileceği–
Mülkiyeti muhafaza koşulu ile satılan mal üzerinde, bu malın alıcı tarafından başkasına haricen satılmasından ve alıcının alacaklıları tarafından haczedilmesinden sonra ilk satıcıya öncelik hakkı tanınıp tanınmayacağı–
MK. mad. 950’de öngörülen “hapis hakkı”na dayanılarak istihkak iddiasında bulunulabileceği-
«İntifa Hakkı - İntifa hakkı sahiplerinin de, istihkak iddiasında bulunabileceği–
Lehine satış vaadinde bulunulan alıcının süresinde (7 gün) açtığı istihkak davasında «daha önce taşınmaz maliki (satıcı) hakkında açtığı tescil davası sonucunda aldığı ilâma dayanarak» haczin kaldırılmasına karar verilmesini isteyebileceği -
Arsanın (arazinin) mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğindeki «bina» hakkında, müstakilen istihkak davası açılamayacağı–