Bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak yeninden esas hakkında verdiği kararın Yargıtay tarafından bozulması hâlinde dosyanın, kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesi gerektiği (HMK m. 373/2)- Özel Daire tarafından dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmiş olmasının, bölge adliye mahkemesinin HMK m. 373/3 kapsamında bozma kararına karşı direnme kararı verme yetkisini ortadan kaldırmayacağı gibi bu yetkinin ilk derece mahkemesine devri sonucunu da doğurmayacağı- Özel Dairenin birinci bozma kararı ile bölge adliye mahkemesinin esastan verdiği hükmün araştırmaya ve incelemeye yönelik bozulmasına rağmen HMK m. 373/2'ye aykırı olarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi sonrasında ilk derece mahkemesince bozma ilâmı ile ilgili olarak HMK m. 373/3 çerçevesinde bir karar vermek üzere bölge adliye mahkemesine gönderilmesi gerekirken anılan hükme aykırı şekilde işletilen yargılama sürecinde araştırma ve inceleme yapılarak neticede direnme adı altında verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu-
Somut olay değerlendirildiğinde; İlk Derece Mahkemesince bozma kararına karşı verilen direnme kararında, ilk karar ve Özel Dairenin bozma kararı aynen alındıktan sonra “Mahkememizce bozma ilamına konu İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05.11.2015 tarih ve 2014/43 E. - 2015/196 K. Sayılı ilamı usul ve yasaya uygun görüldüğünden HMK 373 madde kapsamında DİRENME kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir” şeklindeki ifadelerle direnme kararı verildiği bu hâliyle bozma kararına karşı, mahkemenin direnme kararında hangi gerekçeyle direnildiğine, bozma kararının neden doğru bulunmadığına ilişkin herhangi bir gerekçeye yer verilmediğinden usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş, ilk kararın aslında hukuka uygun bulunduğuna dolayısıyla bozmanın yerinde olmadığına ilişkin herhangi bir gerekçeli karar bulunmadığı gibi direnme kararlarını denetleyen Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte teknik anlamda gerekçe içeren bir direnme kararının olmadığı-
Direnme kararının temyizi hâlinde incelemenin ilk olarak kararına direnilen Özel Dairece yapılacağı, direnme kararının yerinde görülmesi hâlinde Özel Dairece karar düzeltileceği ancak direnme kararı yerinde görülmezse dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderileceği-
Bozma kararını veren Özel Daire ile bozmaya karşı direnme kararını veren İlk Derece Mahkemesi yahut Bölge Adliye Mahkemesi arasında ortaya çıkan uyuşmazlıkla sınırlı olup anılan uyuşmazlık kapsamı dışında temyize konu hususların Özel Dairece incelenmesi gerektiği-
HMK'nın 373. maddesi emredici nitelikte olup, yoruma açık olmadığı- Bölge Adliye Mahkemesinin düzelterek veya yeniden esas hakkında verdiği kararın Yargıtayca tamamen veya kısmen bozulması üzerine dosya kendisine gönderilen Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş, HMK'nın 373/3. maddesine göre tarafları duruşmaya davet edip, bozma kararına uymak, ya da, direnme kararı vermek olduğu- Bölge Adliye Mahkemesi bu iki karar dışında bir karar veremeyeceği-
1. HD. 16.12.2024 T. E: 2023/6479, K: 6875
Somut olayda, 30 günlük askı ilan süresinin son günü olan 21.08.2009 tarihini takip eden 22.08.2009 tarihinde kadastro tutanağının kesinleştiği, davanın ise 22.08.2019 tarihinde açıldığı gözetildiğinde 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmediği-
Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemi-
İlk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda incelemenin, kararına direnilen dairece yapılacağı, direnme kararının öncelikle inceleneceği, daire direnme kararını yerinde görürse kararı düzelteceği, görmediği takdirde ise dosyayı Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna göndereceği- Direnme kararını inceleyen Özel Dairenin görevinin sınırlı olduğu, yani özel dairenin yalnızca direnme kararını onamak veya dosyayı Hukuk Genel Kuruluna göndermek gibi görevlerinin olduğu, bu iki karar dışında başka karar verilemeyeceği- Bu iki karar dışındaki bir kararı vermek görevinin Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna ait olduğu- Somut uyuşmazlıkta; dairece verilen bozma kararının yerinde olduğu, ilk derece mahkemesince önce bozma kararına uyulmasına karar verilmesine rağmen bir sonraki duruşmada, önceki bozmaya uyulmasına ilişkin ara kararından rücu edilerek verilen direnme kararının usul ve esasa ilişkin temyizen incelenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerektiği-
İlk Derece Mahkemesince, bozma kararı taraflara tebliğ edilmeden, duruşma açılmadan, bozmaya uyulup, uyulmama konusunda taraflara söz hakkı tanınmadan, bu yolda bir ara kararı oluşturulmadan, dosya üzerinden bozma kararı doğrultusunda karar verilerek tarafların hukuki dinlenilme hakkının ihlaline yol açılması hatalı olduğu-