Çıkma payı alacağı ve davacının tahliye ettiği konuta yaptığı faydalı masraf bedelinin tahsili istemlerine ilişkin davada, davalı kooperatifin ortaklarına teslim ettiği konutların kartonpiyerinin bulunmadığı anlaşıldığından, davacının da tahsis edilen konuta lüks masraf mahiyetinde bulunan kartonpiyer yaptırdığından, bu istem yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Çıkma payı alacağı ve davacının tahliye ettiği bağımsız bölüme yaptığı faydalı masraf bedelinin tahsili istemlerine ilişkin davada, davalı tarafın önceki bilirkişi raporlarına itirazlarını da karşılar nitelikte yapılan imalatların hangisinin zorunlu ve faydalı masraflar hangilerinin lüks masraflar olduğunun belirlenmesi, BK. mad. 414 'e (TBK. mad. 530) göre zorunlu ve faydalı masrafların bağımsız bölümün davacıya teslim tarihinde yapılmış olduğu kabul edilerek bu tarihteki yıpranma payı düşülmüş rayiç bedel üzerinden değerlendirme yapılması gerektiği-
Çıkma payı alacağı ve davacının tahliye ettiği bağımsız bölüme yaptığı faydalı masraf bedelinin tahsili istemlerine ilişkin davada, davacının tahsis edilen bağımsız bölüme yaptığı faydalı ve zorunlu masrafların yapıldığı tarih itibariyle TBK. mad. 530 kapsamında vekaletsiz iş görme hükümlerine göre davalıdan isteme hakkı bulunmakla birlikte, tahsis edilen konuta yapılan lüks masraflar talep edilemeyeceğinden kartonpiyer ve ışık bandı lüks masraf niteliğinde olması nedeniyle bu imalat bedeli yönünden talebin reddinin gerektiği-
Kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti,fazla mesai, hafta, genel tatil ile milli bayram alacaklarının tahsilini istemiyle kısmi eda külli tespit amaçlı belirsiz alacak davasında, davalı vekili cevap dilekçesinde zamanaşımı def’ini ileri sürmemiş, ıslaha karşı da süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuş olup, cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürülmemiş ya da süresi içince cevap dilekçesi verilmemişse ilerleyen aşamalarda, HMK. mad. 141/2 maddesi uyarınca zamanaşımı definin davacının açık muvafakati ile yapılabileceği- Davacının açık muvafakati yokken ilerleyen aşamada davalının ıslaha karşı ileri sürdüğü zamanaşımı itirazının dinlenmesinin hatalı olduğu-
TBK. mad. 133'te zamanaşımını kesen sebeplerin açıklandığı ve bunlar arasında “ceza davasına şahsi hak istemeksizin müdahale edilmesi” olmadığı- Davacıların ceza davasına şahsi hak talep etmeden sadece müdahil olmalarının davacılar yönünden zamanaşımı süresi kesmeyeceği- Davacının iddia ettiği üzere,davalının saldırarak yumruk attığı, üzerinde taşıdığı kelebek tabir edilen bıçağı sol omzuna sapladığı, sol omuz bölgesindeki sinirlerin kesildiği, sol akciğerinde kesi oluşmasına sebep olan haksız eylemin 21/05/2005 tarihinde gerçekleştiği, eldeki davanın ise 27.12.2011 tarihinde açıldığı- Dava açıldığı tarihte davalının eylemlerinden ötürü nitelikli yaralama suçu nedeniyle hakkında açılan ceza davası da devam etmediğinden uzamış ( ceza ) zamanaşımı süresinin olay tarihinden hesaplanması gereği de göz önüne alındığında beş yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
İcra ve İflas Kanunda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haczin yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı olduğu-
Asgari miktar belirtilerek açılan belirsiz alacak davasında mahkemece yapılan araştırma esnasında alacağın miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacının, iddianın genişletilmesi yasağına ( m.141, 319 ) tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini arttırabileceği, bu arttırımın zamanaşımına tabi olmadığı-
Kooperatif ile ortağı arasındaki ilişkinin ticari ilişki olmadığından ticari temerrüt faizine hükmedilemeyeceği-
Alacaklı taraf, borçlunun menfi tespit davası açtığını ve davanın borçlular tarafından açılan menfi tespit davası ile birleştirildiğini, mahkemece, birleşen davada karar verildiğini, kararın Yargıtay ilamı ile onandığını ileri sürdüğünden, bu davada; davalı alacaklı tarafından istemin reddinin talep edilmiş olması halinde, bu davanın zamanaşımını keseceğinin kabulü gerektiği- Mahkemece, anılan menfi tespit davasına ilişkin dosya celp edilip incelenerek sonucuna göre icranın geri bırakılması istemiyle ilgili karar verilmesi gerektiği-
Davaya konu trafik kazası 13.10.2009 tarihinde meydana geldiği; 19.09.2011 tarihinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhinde icra takibi yapıldığı- Mahkemece, icra takibinin 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde yapıldığı icra takibi ile zamanaşımının kesildiği, davalının itirazı üzerine işbu itirazın iptali davasının süresi içinde açıldığı hususları gözetilerek işin esasına girilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-