Kooperatif ile üyesi arasındaki kira kaybı alacağına ilişkin davada uygulanacak olan beş yıllık zamanaşımı süresinin alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, davacının asıl davayı açtığı tarihte, konutun teslim edilmemesi nedeniyle isteyebileceği kira alacağını muaccel hâle getirmiş olduğu- "Talebin tahsis hakkına dayandığı ve tahsis hakkına dayalı talepte bulunulduğundan zamanaşımı süresinin işlemeyeceği" gerekçesiyle davalı vekilinin zamanaşımı def'inin yerinde görülmediğinden bahsedilemeyeceği- "Islahın yeni veya ek bir dava olmayıp, usulî bir hatanın düzeltilmesi veya eksikliğin tamamlanması mahiyetinde olduğu, ıslah edilen kısım bakımından zamanaşımının işleyeceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı, ıslahla arttırılan kısma yönelik talebin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle reddedilmesi hâlinde, hak arama hürriyeti engellenerek hak ihlâllerinin doğacağı ve bu nedenle kısmi ıslahın yeni bir dava olmadığı da dikkate alınarak asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak bakımından kesildiğinin kabul edilmesi değişik gerekçesi ile direnme kararın onanması gerektiği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Zararın tam olarak öğrenildiği tarih ile ıslah edilen tarih arasında zamanaşımı süresinin dolmadığından ıslaha konu tazminat miktarının zamanaşımına uğramadığı anlaşıldığından mahkemece maddi tazminat isteminin kabulüne yönelik verdiği kararın usul ve yasaya uygun olduğu-
Davalı şirketin garanti veren sıfatı ile garanti sözleşmesi kapsamında araçtaki ayıptan kaynaklanan zarardan garanti süresince sorumlu olduğu- TBK m. 231 gereğince satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü davanın, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı- Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı- Taraflar arasındaki satım sözleşmesinde iki yıllık garanti süresinin öngörülmüş olması nedeniyle daha uzun bir sürenin söz konusu olduğunun söylenemeyeceği- TBK m. 154 uyarınca ayıbın varlığı veya ikrarının zamanaşımını kesen nedenlerden olmadığıı- Zamanaşımı süresinden sonra açılan davada davalının satım konusu aracı devretmekte ağır kusuru da ispatlanamadığından, davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalı işveren tarafından davacının tespit edilen iş göremezlik oranına itiraz edilerek malûliyet oranının tespiti istemiyle açılan dava nedeniyle zamanaşımının kesildiği kabul edilmişse de, eldeki  tazminat davasında zamanaşımı süresinin kesildiğinin kabul edilmesine olanak bulunmadığı- Davalının itirazı üzerine açılan malûliyet oranının tespiti davasının onanarak kesinleştiği tarihte zararın kapsamı yani zararlandırıcı olayın değil, bedensel zararın niteliği ve unsurları öğrenildiğinden ıslah dilekçesi ile talep edilen maddi tazminatın zamanaşımına uğradığından söz edilemeyeceği- "29.05.2019 T. 8 /3 s. İBK'da 'kısmi davada ıslah ile arttırılan miktarlar bakımından dava dilekçesindeki faiz talebine bağlı olarak faize hükmedileceğinin belirtildiği, bu içtihadı birleştirme kararının gerekçesinin yol gösterici olduğu, bu karara göre ıslah ek dava olmayıp dava dilekçesindeki miktarın düzeltilmesi mahiyetinde olduğu, bu nedenle zamanaşımının dava tarihinde ıslah ile arttırılan miktar için de kesildiğinin kabulü gerektiği direnme kararının bu farklı değişik gerekçe ile doğru olduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
İş kazası nedeniyle davacıda oluşan meslekte kazanma gücü kayıp oranı gördüğü tedaviler sonrası aradan geçen zaman içerisinde değişmemiş ola da, davacının zararının, -kayıp oranı ve  kontrol muayenesine gerek olmadığı bilgilerini içerir -SGK Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığı raporuyla kesin şekilde belli olduğu- İş kazasından dolayı talep edilecek maddi tazminatın sınırlarının belirlenmesi için meslekte kazanma gücü kayıp oranının gerekli olduğu ve zararın öğrenildiği tarih dikkate alındığında ıslah dilekçesi ile talep edilen maddi tazminatın zamanaşımına uğradığından söz edilemeyeceği- "Zararın öğrenilmesinin onun kapsamının değil, varlığının öğrenilmesi anlamına geldiği, zararın varlığı, niteliği ve esaslı unsurları hakkında bir dava açmaya, o davayı ciddi ve objektif bir şekilde desteklemeye, gerekçelerini göstermeye elverişli yeterli hâl ve şartların öğrenilmesinin, zararın öğrenilmiş sayılması için yeterli olduğu, davacıda oluşan meslekte kazanma gücü kayıp oranının zaman içinde değişmediği, gelişen ve değişen bir durum bulunmadığı, bu nedenle davacının zararı kaza tarihinde öğrendiğinin kabulü gerektiği" görüşünün, "29.05.2019 T. 8/3 s. içtihadı birleştirme kararına göre ıslah ek dava olmayıp dava dilekçesindeki miktarın düzeltilmesi mahiyetinde olduğundan, zamanaşımının dava tarihinde ıslah ile arttırılan miktar için de kesildiğinin kabulü gerektiği" görüşünün ve "zamanaşımının, davacının malûliyet oranının kesin olarak belirlendiği Adli Tıp Kurumu raporu tarihinden başlatılması gerektiği, bedensel zararın kesinleşmemesinin sonuçlarını davacıya yüklemenin hakkaniyete aykırı olduğu" şeklindeki değişik gerekçe içeren görüşün HGK çoğunluğunda benimsenmediği-
Zamanaşımı süresi dolmadan 16.03.2015 tarihinde icra takibi başlatılmış ise de, davalının icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı üzerine açılan itirazın kaldırılması davasında 02.05.2017 tarihinde icra dairesinin yetkisiz olduğu gerekçesiyle tarafların yüzüne karşı yetki itirazının reddine karar verildiği, on günlük süresinde kararı istinaf eden davacının daha sonra 28.06.2017 tarihinde istinaf isteminden feragat etmesi üzerine de icra mahkemesince 14.07.2017 tarihinde verilen ek kararla davalının istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verildiği ve böylelikle istinaf başvurusu yapılmamış sayılmakla icra mahkemesi kararının tefhimden itibaren on günlük sürenin sonunda 13.05.2017 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından yetkisizlik kararının istinaf süresinin sonunda kesinleşmiş olması halinde iki haftalık süre içinde dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinin 24/10/2017 tarihinde talep edildiiği ve bu tarih itibarıyla iki haftalık süre davanın kesinleştiği tarihi itibarıyla geçmiş olduğu gibi, davacının istinaftan feragat ettiği tarih esas alınsa bile yine geçtiğinden takibin yapılmamış sayılması gerektiği bu nedenle takip ve bu takibe yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasındaki her yargısal işlemin de zamanaşımını kesmediğinin kabul edileceği-
Uyuşmazlık, alacağın tahsili istemine ilişkindir...
Yapılan yenileme taleplerinin icrai işlem yapılması talebi içermediğinin anlaşıldığı, icrai işlem yapılması talebi içermeyen yenileme taleplerinin icra takip işlemi niteliğinde olmadığından zamanaşımını kesmeyeceği- Alacaklının ................ tarihli haciz talebinden sonra on yıllık zaman aşımı süresi içinde icra takibini sürdürme iradesini gösteren bir takip işlemine rastlanılmadığından, mahkemece istemin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık, sözleşmeden dönme nedeniyle yapılmış olan ödemelerin iadesi istemine ilişkindir...
Taraflar arasında, davacının yıllık ücretli izin, kömür ücreti ile ilave tediye alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmışsa hesaplanması ile ödenip ödenmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.