Somut davada, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında; artırılan iştirak nafakası miktarı fazla olup, TMK. 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmadığı-
Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılmasında davacının bankadan emekli olduğunun, aylık 1400 TL. emekli maaşının olduğunun, ailesi ile birlikte oturup kira ödemediğinin, davalının ise ev hanımı olup 300 TL. kira ödediğinin anlaşıldığı, kaldı ki, anlaşmalı boşanma davasının üzerinden de bir yıllık bir sürenin geçtiği, günümüz ekonomik koşullarına göre davalının aldığı nafaka ile geçinmesinin ancak mümkün olabileceği, hatta ödediği kira da düşünüldüğünde çalışmasının da zorunluluk arz edeceği-
Davada tarafların birer çocuğa baktığı, karşılıklı nafaka ödemedikleri, velayet davalı da iken davacının her bir çocuk için 150,00 TL nafaka ödediği, her iki tarafta doktor olup, davalının aylık geliri davacıdan fazla ise de yükümlülükleri de daha fazla olup, davacının mal varlığının davalıdan fazla olduğunun saptandığı, gerçekleşen bu sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle tarafların birer çocuğa baktığı nazara alındığında takdir edilen miktarlar çok olup, TMK’nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmadığı-
Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumunun da gözetilmesinin ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesinin gerekeceği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, hakimin, Türk Medeni Kanun'unun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmesi gerekeceği-
İştirak nafakasının miktarı tayin edilirken müşterek çocuğun ihtiyaçları yanında nafaka yükümlüsünün gelir durumunun da dikkate alınacağı ve durumun değişmesi halinde nafakanın miktarının yeniden belirleneceği-
Mahkemece yapılacak işin; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE 12 aylık ortalama artış oranı nazara alınmak suretiyle, TMK’nun 4. Maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktara hükmetmekten ibaret olduğu-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, taraflar arasındaki boşanma davasının kesinleşme tarihi sonrasında geçen süre, özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayımladığı ÜFE (TEFE) artış oranı nazara alındığında mahkemece takdir edilen yoksulluk nafakası artırım miktarı fazla olup, TMK’nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olmadığı-
Mahkemece; tarafların ekonomik ve sosyal durumları tam ve sağlıklı olarak saptandıktan ve özellikle davalının gelirinin tam ve sağlıklı olarak saptanmasından sonra, davacı tarafın geçimi için gerekli olan ve davalının geliri ile orantılı olacak şekilde T.M.K.nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun nafakaya hükmedilmesinin gerekeceği-
Mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, davalının gelir düzeyi ile birlikte yaşarken davalının eşine sağlamış olduğu yaşama standardı, bakmakla yükümlü olduğu kişiler nazara alınarak; davacının geçimi için gerekli, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, TMK.nun 4. Maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek daha uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, davalının geliri ile mütenasip olmayacak şekilde fazla nafakaya hükmedilmesinin doğru olmadığı-