Olay tarihi, tarafların kusur durumu, olayın oluş şekli, davacıda meydana gelen yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olması dikkate alındığında; davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı fazla olup, davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedileceği-
şikayet dilekçesinin içeriği, olay tarihi ve olayın gelişimi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetildiğinde, davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı fazla olup, daha alt düzeyde uygun bir manevi tazminata karar verilmesi gerekeceği-
Davalıların tehdit, yaralama, ve hakaret niteliğindeki eylemleri gözönüne alındığında davacı yararına hükmedilen manevi tazminatın az olduğu, daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekeceği-
Dava konusu sözlerin niteliği, olay tarihi göz önünde tutulduğunda, davacı yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı fazla olup, mahkemece, daha alt düzeyde bir miktar takdiri gerekeceği-
Davalının tehdit içerikli sözleri nedeniyle kişilik hakları zarar gören davacı lehine daha az miktarda manevi tazminat takdiri gerekeceği-
Davacının, eşi olan davalı ile aynı iş yerinde birlikte çalıştığı diğer davalı ile kendisini aldattığı, diğer davalının eşi ile ilişki yaşaması eyleminin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunduğu, davacının evlilik birliğinin devam ediyor oluşu ve olayın gelişimi dikkate alınarak davacı lehine daha uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerekeceği-
Davalının özel evrak niteliğindeki belgeyi (sahte bono) takibe koyması ile haksız haciz işlemlerine başlanılması sebebiyle zarara uğrayan davacı yararına olay tarihi, senedin miktarı gözetilerek hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu-
İş kazası nedeniyle, davacıların yakınının ölümü ile sonuçlanan olayın meydana gelmesinde davacıların yakının % 25 oranında, işverenlerin ise % 75 kusurlu olduğu, duyulan elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından hâkimin, M.K.nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmesi gerekeceği-
Haciz işleminden iki ay kadar önce ticaret işini terk eden davacının, haksız haciz nedeniyle bu işini yapamaması nedeniyle mahrum kaldığı kazancı talep edemeyeceği-Haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin davada, davacının ticareti terk etmiş olması sebebiyle davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı fazla olup, daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Hakimin manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alması gerektiği-